Şehirler, kültürün, sanatın, bilimin, mimarinin, estetik yaşamın ve medeniyetin doğduğu, geliştiği ve gelecek nesillere aktarıldığı yerlerdir. Konya, Anadolu yarımadasının ortasında coğrafi olarak ova ve platolardan oluşan, ovaların platolar ile ayrıldığı, geniş düzlükleri ile Orta Asya bozkır-steplerine benzeyen yapısı ile gök kubbenin altında bir güneş gibi parlayan şehirdir. Bu özellikleri ile ülkemiz sınırları içerisinde gök kubbenin altındaki en güzel şehirlerden biridir Konya."Güneş, tuğumuz, bayrağımız olsun;gök de çadırımız!"diyen Oğuz Kağan'ın bu coğrafyada temsil edildiği en baştaki şehridir Konya.
Şehrin ismi olan Konya'nın "Kutsal Tasvir" anlamındaki "İkon" sözcüğünden geldiği kaynaklarda yer almaktadır. Rivayete göre şehre dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim, "İkonion" dur. İkonion adı, zamanla "İcconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia..." olarak söylenmeye başlanmıştır. Arapların "Kuniya" dedikleri bu gök kubbenin altındaki güzel şehre, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bir daha değişmemek üzere "Konya" denmiştir.
SADREDDİN-İ KONEVÎ, MECMAU’L-BAHREYN VE ŞEREFÜ’LMEKAN
Konya sadece Türkiye Selçukluları için bir başkent değil 13. yüzyıl İslâm dünyasında mazlum, mağdur ve incinmiş gönüllerin umut devşirerek ufuklara koştuğu bir aşk ve vuslat deryası gibi sonsuzluk yol
devamı