Darülmülk Konya Dergisi için İstanbul'daki Konyalılardan Konya'yı dinlemek üzere Mimar Hilmi Şenalp'in Beylerbeyi'ndeki Hassa Mimarlık ofisine doğru yola çıkıyoruz. Bizi kapıda Hilmi Bey'in mahdumları Sırrı ve Raci Şenalp kardeşler karşılıyor.
Vakit öğleyi henüz geçmiş... Bir müze gibi tablolar, hatlar ve çeşitli sanat eserleri ile zevkle döşenmiş ana binayı teneffüs ettikten sonra yemek salonu olarak hazırlanmış bölüme davet ediliyoruz. Hilmi Şenalp Bey bize muhabbetle "Hoş geldiniz." diyor.
Yemeğe Konya'nın meşhur bamya çorbası ile başlıyoruz. Konya'nın yemek sırası usulüne aykırı da olsa bamya çorbası harika. Ardından Konya'nın yine meşhur yemeklerinden ikram ediliyor. Masada yeşillikler ve çeşit çeşit buz gibi şerbetler de eksik değil. Yemek masası etrafındakiler Konyalı olunca yemek boyunca Konya'nın yemeklerine göndermeler yapılıyor.
SADREDDİN-İ KONEVÎ, MECMAU’L-BAHREYN VE ŞEREFÜ’LMEKAN
Konya sadece Türkiye Selçukluları için bir başkent değil 13. yüzyıl İslâm dünyasında mazlum, mağdur ve incinmiş gönüllerin umut devşirerek ufuklara koştuğu bir aşk ve vuslat deryası gibi sonsuzluk yol
devamı