Page 161 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 161
Tatarcık Abdullah Efendi başta olmak üzere
çeşitli devlet adamlarının mağşuş ikişerliklerin
kaldırılmasını tavsiye ettiklerini, III. Selim’in
de bunları kaldırma taraftarı olduğunu
ancak harp nedeniyle bu işin savaş sonrasına
bırakıldığını, ancak savaştan sonra ise mağşuş
para darbından menfaati olan başta nazır Yusuf
Ağa başta olmak üzere darphane personelinin,
bu işe engel olduğunu ve ilaveten daha mağşuş
yüzlükler basıldığını söyler. Özellikle Yusuf Ağa
hakkında çok ağır ifadeler kullanır. Ancak bu
iddialar haksız ithamlardır. Çünkü yüzlük darbı
savaş devam ederken yapılmış, 1789 yılı Eylül
ayında başlamıştır. Tatarcık Abdullah Molla’nın
bahse konu layihasını sunması bu tarihten daha
sonradır. Kuşkusuz, sikke tağşişlerinin uzun
vadede zararlara yol açtığı bir gerçektir. Ancak,
savaşın yol açtığı mali yükü hafifletmek için
başka çare bulunamamıştı. Yusuf Ağa’nın bu
önemli konuda tek başına hareket etmesi söz
konusu değildir; bu karar, devletin üst düzey
yetkilileri arasındaki istişarelerin bir sonucudur.
Netice olarak 18. yüzyılın sonlarında devletin
üst kademelerinde önemli bir rol üstlenen
Yusuf Ağa, Valide kethüdâlığı ve Darphane
nazırlığı gibi kritik görevlerle dikkat
çekmiş, Konya’ya kazandırdığı kütüphane
ile günümüze kadar uzanan derin izler
bırakmıştır.
Kaynakça
bitmek bilmeyen masraflarının karşılanmasına İ. Hakkı Uzunçarşılı, “Nizam-ı Cedid Ricalinden Valide
ciddi bir katkı sağlamıştır. Bununla birlikte, Sultan Kethüdası Meşhur Yusuf Ağa ve Kethüdazâde Arif
Efendi”, TTK Belleten, Ankara 1956, XX/79, s. 485-525.
Yusuf Ağa, Darphane nazırlığı sırasındaki
bu tasarrufları nedeniyle çeşitli eleştirilere İsmail E. Erünsal, “Yusuf Ağa Kütüphanesi”, Diyanet
Vakıf İslam Ansiklopedisi, İstanbul 2013, XLIV, 7-8.
hedef olmuştur. Bu suçlamaları dile getiren Ömerül Faruk Bölükbaşı, XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısında
en önemli isimlerden biri olan Cevdet Paşa Darbhâne-i Âmire, İstanbul 2013.
mağşuş ikişerliklerin piyasayı alt üst ettiğini,
160