Page 71 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 71

1925’ten sonra semâhânenin mescid          tatlı kaşındırıp sonra acı acı yakan bu hastalığın
                                       haline getirilmesiyle bir müddet burada    tedavisi zımnında doktorumuz tarafından
                                       imam-hatiplik yapan Dede, 20 Ağustos       tebdîl-i havâya gidilmesi ve kaplıcaya girilmesi
                                       1930 tarihinde vefat etmiş ve Pınarbaşı    lüzumu tavsiye edildi. Efendi Hazretleri de on
                                       mezarlığına defnedilmiştir. Meslektaşı     sekiz gün kadar müsaade  buyurdular. Ni’me’t-
                                       Yâdigâr-ı Şemsî sahibi vefatına şu tarihi   tesâdüf ısmarladığım sikkeleri kendim getiririm
                                       düşürmüştür. 49                            diyerek Bursa’ya müteveccihen hareket ettik.
                                                                                  Şehr-i mezkûra vusûlümde kaplıcalara yakın
                                       Söyledim cevher gibi Şemsî-i Mısrî tarihin
                                       Erdi şeyhu’l-Mevlevî Şemsî de Mevlâsına    bir otelde oda tutarak istihmâma devâma
                                                                                  başladık. Bursa pek güzel bir yer. Keşiş Dağı’na
                                                                                  yaslanmış, önündeki ovaya doğru uzanmış bir
                                       Tahirü’l-Mevlevî’den Ahmed                 memleket ki, o Keşiş Dağı’ndan nebeân ile
                                       Remzî Dede’ye                              derûnundan cereyân eden yirmi otuz suyun
                                                                                  ifâza-i hayat-bahşâsıyla nemâ-yâb olan ağaçların
                                       Tahirü’l-Mevlevî (Olgun) ile Ahmet Remzi   kesretinden şehr-i ahdar tesmiyyesine şâyan ve:
                                       Dede arasındaki mektuplaşmalar pek çok
                                       konuda bize bilgi sunmaktadır. Bunlardan   Bursa’yı ta’rîf için Tâhir hülâsa denmeli
                                       biri de yaklaşık 120 sene önce Bursa’yı    Cennetin dünyâya inmiş bir muallâ gülşeni
                                       ziyaretlerinde Tahiru’l-Mevlevî’nin yazdığı   sitayişine çeşbân. Hele kaplıcalar pek hoş.
                                       mektuptur.                                 Oralarda yıkanmalı ve yıkananlara bakmalı
                                       Önce Bursa’da kısa bir tur attıktan sonra   da, saçma sapan şöyle bir şeyler söylemeli:
                                       Bursa Mevlevîhânesi’nin içine girelim ve   Hârhâr-ı ârzû âzürde etmez mi beni
                                       “âşıklar meydanı”nı biraz da içerden temaşa   Seyr edince göz kükürtlü suda ol sîmîn-teni
                                       edelim:
                                                                                  Sıçramaz mı dil çekirge misli yâhû şevkten
                                                                                  Ol Çekirge dilberi bahşetti havza rûşenî
                                       Dâder-i Ekrem,                             Başlayınca suda ol nûr-ı mücessem yüzmeye

                                       ....                                       Havza düşmüş sandım aks-i mâh-ı pertev-efgeni
                                       Birkaç mektubumda rahatsızlığımdan bahs    Çıktı havz-ı nâzdan ol meh-i gark-rîz-i hayâ
                                       ediyordum fakat ne olduğunu yazmamıştım.   Ter içinde kaldı zülfü gül-izârı gerdeni
                                       Bizim maraz-ı müzmin beyne’l-etıbbâ “ekzema”  Çok mudur lerziş verirse cisme tâb-ı ru’yeti
                                       denilen mayasıl illeti imiş. Vücudun biraz   Cezb eder elbette mıknatıs çûb-ı âheni
                                       terlemesi üzerine kol ve bacak gibi âzâyı tatlı
                                                                                  Bunlardan Yeni Kaplıca isminde bir
                                                                                  germâbe vardır ki vüs’at ve nezâfet cihetiyle
                                       Ayrıca bkz. Bursa Dergâhları, 513.         cümlesine fâiktir. Bir gün buraya gitmiştim.
                                       49 Dergâhın müdavimlerinden biri de İhtifalci Ziya Bey diye tanınan   Soyunup içeriye soğukluk denilen mahalle
                                       Yenikapı Mevlevîhânesi adlı eserin yazarıdır. 1892’de Bursa Lisesi mü-  girince büyücek bir meydanın ortasında bir
                                       dürü olan Ziya Bey’in ifadesine göre Paris’te çıkan gazeteleri dergâhta
                                       beraberce mütalâa ederlermiş. Hatta bir gün Rüştü Paşa asabî bir halde   havuzvârenin içerisinde fıskıye makâmında
                                       dergâha gelmiş ve bu gazeteleri kasdederek şöyle demiş: “Efendim,   mermerden destârlı bir sikke-i şerîfenin
                                       bunları sokaklara atmalı. Herkes okusun, anlasın...” age.







                                                                              70
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76