Page 213 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 213
doğru çekti. Bu esnada gaybten “Yâsîn
oku!” diye bir ses işitince hemen Yâsîn
sûresini okudum. Daha sonra Şemseddin-i
Tebrizî’nin kabrini ziyaret ettim. Benden
üzerlerine namaz kılmamı istedi, ben de
kıldım.
Konevî’nin kendisini mânevî âlemde
alıkoyması üzerine muhtemelen o dönemde
münhal olan Sadreddin-i Konevî zâviyesine
yerleşen Kudsî, irşâd faaliyetlerine burada
devam etmeye başladı.
Zâviyedeki Tasavvufi Eğitim ve
Zâviyenin Ziyaretçileri
Abdüllatif-iKudsî’nin Konya’ya geldiğini
duyan Anadolu’daki bazı devlet ricâli,
alim ve şeyhlerin kendisini ziyaret ettiği
görülmektedir. O dönemde Konya,
Karamanoğulları’nın idaresi altında
bulunmaktaydı. Karamanoğlu İbrahim
Bey’in (ö. 869/1464) şeyhe büyük bir saygı
gösterip himaye ettiği bilinmektedir.
Kudsî’yi ziyaret eden şeyhlerden biri,
aslen İranlı olan Pîrî Halife olarak bilinen
Muhammed Kudbüddin el-Hûyî’dir.
Kaynaklarda belirtildiğine göre, Eğirdir’de
(Isparta) medresede öğrencilere ders
veren Pîrî Halife (ö. 864/1460), Abdüllatif-
iKudsî’nin Konya’da olduğunu duyunca
ileri gelen öğrencilerinden Tâceddin
İbrahim-i Karamânî ile birlikte ziyaretine
giderek şeyhe intisab etmiş ve bir müddet
hizmetinde bulunup icâzet aldıktan sonra
Kudsî’nin üzerine öğrencisi Tâceddin’i
Konya’da bırakarak Eğirdir’e dönmüştür.
Tâceddin-i Karamânî ise (ö.872/1467)
tasavvufî terbiyesini tamamladıktan sonra
Kudsî’nin vefatından sonra Bursa’daki
Abdüllatîf el-Kudsî’nin müellif hattı Tuḥfetü vâhibi’l-mevâhib fî beyâni’l-maḳāmât
ve’l-merâtib adlı eserinden bir sayfa (İÜ Ktp., AY, nr. 4495, vr. 62b)
211