Page 147 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 147
ALİ ŞİR NEVÂYÎ’DE TASAVVUF VE
MEVLÂNÂ
VAHİT TÜRK
Türk kültür tarihinin önde gelen, çok girmiş, bütün eserleri bir araya getirilerek
değişik alanlarda pek çok eser ortaya külliyatlar oluşturulmuş, eserlerinin okunup
koymuş, üst düzey görevlerde bulunmuş anlaşılması için sözlükler yazılmıştır.
devlet adamı, büyük hayırsever, düşünür, Ali Şir Nevâyî; Türk edebiyatında ilk hamse
bilgin, sanat ve sanatçı hamisi, eğitimci, şair (beş mesnevilik toplam) sahibi, hamse
ve yazarlarından biri olan Ali Şir Nevâyî, dışında da iki mesnevinin şairi, Türkçe ilk
1441 yılında bugün Afganistan sınırları şairler tezkiresi sahibi, edebiyat bilimiyle
içinde yer alan ve o gün Timurlu Şahruh ilgili ilk eserin yazarı, dört ayrı divanın
Sultan’ın başkenti ve çağın önde gelen kültür şairi, Türk edebiyatının ilk biyografi
merkezlerinden biri olan Herat’ta doğmuş, yazarı, Türkçe ile Farsçayı çeşitli yönleriyle
son derece hareketli, verimli ve mücadeleli karşılaştırıp bilimlik sonuçlar çıkaracak
bir hayat yaşamış, aynı kentte yakın dostu, düzeyde bir dil bilimci, Doğu Türkçesiyle
mektep ve şair arkadaşı, devlet ve toplum ilk münşeat yazan kişi, iki tarih kitabının
için birlikte mücadele ettiği Hüseyin yazarı, “Bu tür eserler Araplarda ve Farslarda
Baykara’nın sultanlığı zamanında 1501 çokça var, bu bilgilerden bu dilleri bilmeyen
yılında hayata veda etmiştir.
Türklerin de mahrum kalmaması için
Otuza yakın eser bırakan Nevâyî, Türk bunları Türkçeye çevirdim.” diye nedenini
edebiyatında pek çok edebî türde ilkleri belirterek Farsçadan pek çok eseri, gerekli
ortaya koymuş, kendisinden sonra gelecek gördüğü eklemeleri de yaparak Türkçeye
olanlar için çığırlar açmıştır. Sağlığında ünü çeviren bir millet hocası…
bütün Türk yurtlarına yayılmış, eserleri; Ali Şir Nevâyî için tarihten bugüne bütün
İstanbul’da Osmanlı sarayında, Kahire’de Türk kültür hayatı dikkate alındığında
Memluklu sarayında, Tebriz’de Akkoyunlu yanına koyabileceğimiz ikinci bir kişinin
sarayında, Hindistan Türk saraylarında olmadığını söylemek hiç de abartılı bir ifade
okunmuş, Anadolu’da, İran’da, Mısır’da, olarak düşünülmemelidir. Ayrıntılarına
Hindistan’da çağın büyük hattatları kadar hemen bütün hayatı sağlığında ve
tarafından çoğaltılmış, pek çok kütüphaneye ölümünden hemen sonra kayda geçirildiği,
145