Page 150 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 150

de uygun olduğu gelirdi. Bu dilleri anlamaktan   annesinin yani Mevlânâ’nın babaannesinin
                                  nasibi olanlar ve o ibare ve işaretlerden haberli   Celaleddin Harzemşah’ın kızı olduğu, bu
                                  olanlar, adı geçen eserden kendi yetenekleri   evliliğin Hz. Peygamber’in Celaleddin
                                  derecesinde ve meşgul oldukları ölçüde yarar   Harzemşah’ın düşüne girmesi ve bu evliliği
                                  elde ederler, feyz alırlardı. Ancak Türk halkı   istemesinden dolayı gerçekleştiği, iki
                                  içerisinde gönül temizliği ve hoşluğuna sahip   yaşındayken Bahauddin Veled’in babasının
                                  olanlar, bu son derece etkili sözler içeren, Tanrı’nın  öldüğü, kendisinin iyi bir eğitim aldığı ve
                                  bağışından dolayı haysiyeti yüce olan o sözleri   erken yaşta olgun bir kişiliğe sahip olduğu,
                                  anlayamamaktan dolayı o feyzlerden yoksundu,   Hz. Peygamber’in ona düş yoluyla “Sultanü’l-
                                  bu ince ve anlaşılması güç sözlerin varlığı onlar   ulema” (Bilginlerin sultanı) ünvanını
                                  tarafından bilinmemekteydi. Bu fakir, eğer çaba   verdiği, çevresinde insanların toplandığı,
                                  gösterirsem bu kitabı Türk diline çevirebilir   ihtiyaç sahiplerinin ona başvurduğu, bazı
                                  miyim ve o ince ve anlaşılması güç sözleri açık ve   fesat kimselerin çekememesinden dolayı
                                  anlaşılır biçimde aktarabilir miyim diye düşünüp   şikayetleri olduğu ve bu fesat kimselerin
                                  dururdum…” Uzun süren bir tereddütten       onu devrin sultanına sürdürdükleri, bu
                                  sonra eserin yazılışı üzerinden yirmi yıl   sürgün sırasında Mevlânâ Celaleddin’in
                                  geçer ve Nevâyî; “Tanrı Taâlâ’nın yardımıyla   yaşının küçük olduğu belirtilir. Bahauddin
                                  bu büyük işe el attım ve bu büyük buyruğu yerine   Veled; Mekke’ye gitmek üzere yola çıkmış
                                  getirmek üzere kalem oynattım.” diyerek eserin   ve Bağdat’a vardığında Şeyh Şihabuddin
                                  çevrilmesinin hikâyesinden bizi haberdar    Sühreverdî onu karşılayıp dizini öperek
                                  eder. Eserde Türk şeyhlerinden az söz       tekkesine davet etmiş, o ise “Mevâlîye
                                  edildiğini Hoca Ahmet Yesevî’den başlayarak  medrese daha uygun olur” diyerek medresede
                                  Türkleri de eserine eklediğini de belirtir.    konaklamayı tercih etmiş, Sühreverdî
                                  Adı geçen eserde başka mutasavvıflara       medresede onun hizmetinde bulunmuş,
                                  kıyasla daha uzun tanıtılan Mevlânâ ile     üçüncü gün Mekke’ye doğru yola çıkacakken
                                  birinci derecede ilgili şu kişiler yer alır:   ani bir kararla Anadolu’ya yönelmiş, dört
                                  Bahauddin Veled, Seyyit Burahanuddin        yıl Azerbaycan’da, yedi yıl da Larende’de
                                  Muhakkik, Mevlânâ Celâleddin Muhammet       yaşamış, on sekiz yaşına basınca Mevlânâ
                                  Belhî Rûmî (Mevlânâ’nın kendisi), Şems-i    Celaleddin’i evlendirmiş, 1323 yılında Sultan
                                  Tebrizî, Şeyh Selahuddin b. Feridun Konevî,   Veled doğmuştur. Bir süre sonra sultan
                                  Şeyh Hüsamüddin Hasan b. Muhammet           onları Konya’ya davet etmiş ve Bahauddin
                                  b. Hüseyin b. Ahi Türk, Sultan Veled. Bu    Veled bu kentte vefat etmiştir.
                                  kişiler içinde Mevlânâ’nın babası ve oğlu   Bu silsilede sözü edilen ikinci kişi,
                                  olduğu gibi hayatında birinci derecede etkili   Seyyit Burhaneddin Muhakkik’tir.
                                  olan hocası ve kendisinden sonra yolunu     Hz. Hüseyin’in soyundan olan Seyyit
                                  sürdürenler vardır.                         Burhaneddin, Bahaeddin Veled’in müridi
                                                                              olup Tirmiz kentindendir. Bahaeddin
                                  Mevlânâ’nın babasından söz edilirken
                                  soyunun Hz. Ebubekir’e uzandığı, Şeyh       Velet dünyadan göçtüğü gün Tirmiz’de
                                  Necmettin Kübra’nın sohbetlerine katıldığı,   olan Seyyit Burhaneddin, “Eyvah! Şeyhim
                                                                              ve üstadım hazretleri dünyadan göçtüler” der







                                                                          148
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155