Page 17 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 17
Nideŋ şu mühmeli!
“Gerçi Etrâk diyarıdır amma musannif ve
müellif-i fasîhü’l-lisân ve bedî’ü’l-beyân ki-
mesneleri vardır. Amma şehir Etrâkleri ‘Ni-
deŋ şu mühmeli! Helecesi kelecisi tatlı sözli
değildir!’ derler. ‘Andan berü aŋarıya vardım,
o kişiyi onda yasanladım!’ deyü niçe gûne
sözleri vardır. Ammâ gāyet hakiki, garib-dost
âdemlerdir.” (c. III, 13b)
=Bu iki cümlelik alıntı bize 17. yüzyıl Konya
ağzı hakkında bir kanaat vermekte, aynı za-
manda çözülmesi gereken bazı düğümler de
bırakmaktadır: Nideŋ ‘Ne yapacaksın?’ keleci,
Yunus Emre’nin şiirlerinden beri bildiğimiz
Moğolca kökenli ‘söz’ anlamındaki kelime-
dir. Aŋarı Eski Türkçe döneminden beri
dilimizde yaşayan, bugün Anadolu ağızların-
da ağarı, âğrı, ârı gibi farklı ses biçimleriyle
varlığını sürdüren “öte taraf, ilerisi” anlamın-
daki sözdür. Yasanlamak fiili Anadolu ağızla-
rında birden fazla anlamla tespit edilmiş olsa
da, Seyahatnâme’deki örneği bu anlamlardan
hangisiyle ilişkilendirebileceğimiz açık de-
ğildir. Derleme Sözlüğü’nde geçen, “gizlice
gözetleme, izlemek” uygun düşebilir.
Ata ve Avrata itimat etme!
Çelebi bugün artık ayakta olmayan surları ve
sur kapılarını anlatırken Atpazarı Kapısı’nda
surlarda bir at kurukafasının asılı olduğunu
ve kurukafaya bir de gem takılı olduğunu
söyler. Bu diyar at binicilerin diyarı olduğu
için buna pek şaşılmazsa da kurukafaya ni-
kendi tanıklığına dair olmalıdır ve önemlidir. çin gem takıldığı merak edilecek husustur.
Bunlardan ‘lehçe-i mahsusa’larına dair notu- Çelebi bunun cevabını muhtemelen Konya-
nu buraya almak isterim: lılardan duyduğu şekliyle kaydeder. Bu bir
nasihattir: “Ata ve avrata güvenme. Kurukafa
bile olsa atın başından gem eksik etmeyip
kontrolünü bırakmayasın!”
16