Page 159 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 159
SADREDDİN-İ KONEVÎ’NİN
VAKIF KÜTÜPHANESİ
TUNA TUNAGÖZ
İslam dünyasında kütüphaneler bazı
âlimlerinin ve halifelerin kişisel ilgilerinin
sonucu olarak Emevîler döneminde
ortaya çıkmıştır. 178/794 yılında Bağdat’ta
kâğıt fabrikasının kurulmuş olması yazı
malzemesine erişimi kolaylaştırmış, buna
bağlı olarak telif edilen kitap sayısında artış
kaydedilmiş ve müteakip yüzyılda farklı
büyüklüklerde birçok kütüphane teşekkül
etmiştir. 4/10. yüzyıla gelindiğinde ise,
özellikle devlet adamlarının sahip olduğu
kütüphaneler vakıf statüsüyle halka açık
hale getirilmiştir.
Sadreddin-i Konevî’nin şahsî kütüphanesi
devefatının akabinde vakfa dönüştürülen
kütüphanelerinden biridir. Konevî’nin
vasiyeti, Konevî Camiî’nin kitabesi,
günümüze ulaşan bazı elyazması kitapların
ilk sayfalarındaki kayıtlar ve kitaplarının
vakfedildiğini açıkça göstermektedir:
“(…) felsefî kitaplarımın satılmasını ve gelirinin
sadaka olarak dağıtılmasını; tıp, fıkıh, tefsir,
hadis ve benzeri kitaplarımın vakfedilmesini;
kendi eserlerimin, faydalanabileceğini düşündüğü
kimselerden esirgememesi gerektiği kaydıyla,
benden bir hatıra olarak Afîfüddin’e [Tilimsânî] Konevî’nin Vasiyeti,
götürülmesini vasiyet ediyorum.” (Konevî’nin Hüseyin Çelebi, nr.
Vasiyeti, Hüseyin Çelebi, nr. 451/1, vr. 1a.) 451/1, vr. 1a.
157