Page 9 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 9

SADREDDİN-İ KONEVÎ,


                 MECMAU’L-BAHREYN VE

                 ŞEREFÜ’L-MEKAN




                 DÂRÜLMÜLK






                 Konya sadece Türkiye Selçukluları için bir    nihayet Konya’da yeniden mücevher oldu.
                 başkent değil 13. yüzyıl İslâm dünyasında     Onu mücevher kılan büyük üstadlardan biri
                 mazlum, mağdur ve incinmiş gönüllerin         de Sadreddin-i Konevî’dir. Konevî bir yönüyle
                 umut devşirerek ufuklara koştuğu bir aşk      Mevlânâ üzerinden doğunun ışığını taşırken
                 ve vuslat deryası gibi sonsuzluk yolcularının   bir yönüyle de İbnü’l-Arabî tarikiyle Endülüs
                 da susuzluğuna tükenmeyen bir kaynak          ve merkezi İslâm topraklarının birikimini
                 hüviyetindedir. Dârülmülk’te kendini gizleyen   yansıtarak Mecmau’l-Bahreyn kıvamını
                 esrarlı derinliklerde görülür âlemdeki canlara   hakkıyla temsil etti. İlim ile irfanı, aşk ile aklı
                 ab-ı hayat sunan  kökler gibi mana iklimlerinin  birleştirdi. Tasavvufu bilgiyle buluşturarak bu
                 sahipleri, Şarkın sultanı Hazret-i Mevlânâ    topraklara özgü bir sentezi insanlığa takdim
                 ile Garbın  Ekberi Hazret-i Muhyiddin-i       etti.
                 Arabî’nin buluştuğu bu kutlu mekan  adeta
                 Bahreyn, Sadreddin-i Konevî de Mecmau’l-      Konevî gibi abide şahsiyetler beden ile terk-i
                 Bahreyn gibi ete kemiğe büründü. Hep          diyar etmiş olsalar da ruhları ile mekanı sarıp
                 birlikte Şerefü’l-mekan oldular. Elbette bu   sarmalamaya devam ederek maddeye mana,
                 bir tesadüf değildi. Tıpkı Mecmau’l-Bahreyn   varlığa değer katarlar. O zaman mekanda
                 telmihinin de Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Musa ile   yaşayanlar bu sırra tutunarak mazlum
                 Hz. Hızır’ın buluştuğu yere izafe olması gibi.   gönüllere ses olur nefes olur.
                 Zira her şey önce Hz. insan ile başladı, varlık   Ve o ses Konya’yı Konya yapan, bilinir ve
                 onunla mana kazandı. Coğrafyayı vatan yapan   görünür kılan, ilmin, irfanın, hikmetin ve
                 da, bozkırları yurt yapan da bu mana idi. Ve   düşüncenin kaynağını oluşturan en önemli
                 bütün mana erleri sanki sözleşmiş gibi bir    tarihi seslerden birisi olur.
                 şekilde Konya’da buluşmuştu.
                                                               Dârülmülk’ün bu sayısı işte bu muştunun
                 İslâm Mekke’de doğdu. Medine’de medeniyet     heyecanını iki kapağın arasında geleceğe bir
                 kurdu. Bu medeniyet Şam ve Bağdat’da gelişti,   emanet olarak bırakmak için düşünüldü. Yer
                 sonra da Türkistan’a can verdi. Ancak Moğol   ve zaman, vakit ve saat gelince hazır olsun
                 ve haçlı saldırıları ile hazana düşen bu cevher   diye…



                 Konya’da Sadreddin Konevi zarif haziresi ve camii. Rahmetli Osman Ergin ustadımıza ithaf ile. Konya’da
                 Sadreddin Konevi hazretleri camii kapısı yanında minare solundaki çeşmede su musluğu çevresindeki motif.
                 Taşçı Mahkuk. Bu resmi çizerken onu da aldım. Sadreddin Konevi’dir âlim fazıl bir zattır. Babası, küçüklüğünde
                 öldüğü cihetle, Şam’dan Konyaya gelmiş meşhur Muhiddin Arabi annesi ile evlenmişdir. Bu suretle üvey babası
                 oluyor. Muhiddin Sadreddini yetiştirmiştir. Sadreddin de çok insan yetiştirdi. Hatta Mevlana kendisinden
                 faydalandı ve hatta cenaze namazını kıldırdı. Bir yıl sonra da 1272’de bu zat öldü. Mühim eserleri vardır.
                 Süheyl Ünver’in Konya Defterleri, Kubbealtı Yayınları, 2006
                                                             7
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14