Page 13 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 13
âlem-i ecsâma inzâl ve bir kâlıb-ı pâka irsâl oldu, olacaklar da eksik noksan olmaksızın
ederler. Suâl eyledim ki: “Bu kimin rûhudur?” olacaktır.” 2
Hitâb geldi ki: “Sadreddin-i Konevî’nin ve bir Rivayete göre İbn-i Arabî, Konevî dokuz-
mukarreb velînindir.” Ba’de-ez-ân (bundan on yaşlarında iken vefat eden babası
sonra) Diyâr-ı Rum’a gelip Sadr’ı irşâd ve ilm-i Mecdeddin’in dul kalan hanımıyla yani
ledünnü ona imdâd edeyim diye Malatya’da Konevî’nin annesiyle evlenmiştir. Ancak
karâr ettim. Sadr’ı irşâda çok tefekkür ve Konevî hiçbir eserinde bu husustan
tezekkür ettim; âhir (sonunda), vâlidesin bahsetmez. İbn-i Arabî ve Konevî hakkındaki
almaktan âsân tarîka revân olmadım (kolay bir çalışmalarıyla tanıdığımız N. Keklik, İbn-i
yol bulamadım). 1 Arabî’nin Konevî’nin annesiyle evlendiği
Bu rivayet olayın menkıbevî anlatımıdır. Tarihsel görüşüne karşı çıkarak bu bilgilerin ikisi
yönü ise bizzat İbn-i Arabî’nin ağzından, çağdaşı, arasındaki ilmî münasebetten ve yakın
takipçisi ve şârihi olan Müeyyideddin-i Cendî ilişkiden kaynaklandığını belirtmekte,
tarafından şöyle aktarılır: annesinin “sultanın cariyesi” olduğu şeklindeki
rivayetin de tamamen hayal mahsulü olduğunu
(İbnü’l-Arabî, Sadreddin-i Konevî’ye dedi
ki:) “Endülüs’ten Bahr-i Rum’a vardığımda, söylemektedir.
“Ömrümün sonuna dek Allah bana ne takdir Babasının vefatından (618/1221?) sonra
etmiş, benim için ne yazmış, benden ne sadır Konevî’nin İbn-i Arabî’nin yanından pek
olacak ise zâhirî ve bâtınî hallerimin tafsilatını ayrılmadığını görüyoruz. Bu beraberlik İbn-i
görmeden gemiye binmeyeceğim.” diye kendi Arabî’nin vefat tarihi olan 638/1240 yılına
kendime azmettim. Bu hususta tam bir huzur, kadar devam etmiştir. Bu süreçte İbn-i
umumî bir şühûd, kâmil bir murakabeyle Arabî’nin ağır bir tasavvufî eğitim ve riyâzâta
Allâhü Teâlâ’ya yöneldim. Zâhiren ve bâtınen aldığı Konevî, onunla birlikte 618-619/1221-1223
ömrümün sonuna dek gerçekleşecek bütün yıllarında Halep’te ve daha sonra 619-638/1223-
hallerimi Allâhü Teâlâ bana gösterdi; baban 1240 yılları arasında da Şam’da bulunmuş,
İshâk b. Muhammed ile olacak sohbete bu şehirlerdeki alim, ârif ve düşünürler ile
(arkadaşlığa), seninle olacak sohbete, görüşmüş, ders halkası oluşturarak dersler
senin nâil olacağın ahvâle/hallere, ilimlere, vermiştir. İbn-i Arabî’nin vefatından önce,
zevklere/tecrübelere, makamlara, tecellîlere, Sadreddin-i Konevî’yi yakın dostu ve aynı
mükâşefelere… zamanda Konevî’nin babasının da yakın
Allah’tan ne nasibin varsa hepsine varıncaya arkadaşı olan Evhadüddin-i Kirmânî’ye
kadar Allâhü Teâlâ bana gösterdi. Ondan sonra emanet ettiği, Konevî’nin İbn-i Arabî’den
tam bir basîret ve yakîn üzere gemiye bindim. sonra Evhadüddin-i Kirmânî’nin yanında on
Şu ana kadar olanlar (bana gösterildiği gibi) beş, on altı yıl kalarak ondan ilim ve tasavvuf
aldığı nakledilir.
1 Muhammed Emîn Dede, Reğâibu’l-Menâkıb Sadreddn Konevî Menâkıbnâmesi, (Sadreddîn Konevî, Marifet Yolcusuna Kılavuz
Tebsıratü’l-Mübtedî ve Tezkiretü’l-Müntehîiçerisinde), haz. Ekrem Demirli, İz Yayınları, İstanbul 2002, s. 123-124; Şeyh Mûsâ es-Sadrî,
Regâyibü’l-Menâkıb Sadreddîn-i Konevî’nin Menkıbeleri, haz. M. Emin Agar, Anka Yayınları, İstanbul 2002, s. 23-24, 55.
2 Müeyyideddîn el-Cendî, ŞerhuFusûsı’l-hikem, Çâphâne-i Dânişgâh-ı Meşhed, Tahran, 1982, s. 219-220. Metnin tercümesinde H.
Kaplan’ın tercümesinden (Hayri Kaplan, Tahrif ve Tashih, Kalem Neşriyat, Ankara 2021, s. 107) istifade edilmiştir.
11