Page 13 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 13
Camii de bu bağlamda ahşap direkli ve tavanlı toplamda 50 ton ağırlığı bulan kurşun
camilerden olarak Beyşehir Ulu Camii’ne eşlik malzeme ile kaplanmıştır. Ancak bu yenilik
etmektedirler. yaz aylarında caminin içinin ısınmasına neden
olmuştur. Bu durumun camideki ahşap yapıya
zarar verdiğine dair izlenimler bulunmaktadır.
Anadolu’nun En Büyük Ahşap 1480 m² alana sahip caminin 35 pencere ile
Direkli Camisi aydınlatıldığını görüyoruz.
Beyşehir Eşrefoğlu Camii, günümüzden Caminin taç kapısının sağ tarafındaki tek
neredeyse 725 yıl kadar önce 1296-1299 yılları şerefeli ve 87 basamaklı minaresi zaman
arasındaki üç yıllık bir inşaat çalışmasından içerisinde birkaç defa tamir görmüş ancak
sonra hizmete açılmıştır. Şurası bir gerçektir hatalı onarımlardan dolayı tarihî özelliğini bir
ki Eşrefoğlu Camii, Anadolu’daki ahşap ölçüde kaybetmiştir. Buna rağmen bu yapının
direkli, düz çatılı camilerin en büyüğü ve en da günümüze kadar ulaşması takdire şayandır.
orijinali kabul edilmektedir. Aynı mimari Eşrefoğlu Camii, dönemindeki birçok
tarzda yapılmış yukarıda adları geçen Selçuklu eseri gibi dışarıdan bakıldığında son
Selçuklu eserlerinin yine en görkemlisi derece sağlam ve korunaklı, aynı zamanda
Eşrefoğlu Camii’dir. Bu bakımdan adı geçen görkemli bir yapıya sahiptir. Caminin ön
bu eser, Selçuklu ve Beylikler döneminin cephe duvarı başarılı bir işçilik sergilenerek
sembol eserlerinden olarak yerli yabancı kesme taşla örülmüştür ve bakanlar için
araştırmacıların ve ziyaretçilerin her zaman kale duvarları gibi ihtişamlı bir atmosfer
ilgi odağında bulunmuştur. oluşturmaktadır.
Halkın Geçtiği Yola Göre Şekil Taç Kapı (Ana Giriş Kapısı) ve Onu
Almış Cami Tamamlayan Çinili Taç Kapı
Beyşehir Eşrefoğlu Camii’ni diğer Eşrefoğlu Camii’nin ibadet mekânına girişi
emsallerinden ayıran özelliklerin başında sağlayan ana kapı diyebileceğimiz taçkapısı,
dikdörtgen plan üzerine köşe ilave edilerek klasikleşmiş Selçuklu taç kapı geleneğine
beş cepheli bir görüntüye kavuşmuş olması uygun olarak tasarlanmıştır. Taç kapının
gelmektedir. Burada beşinci bir cephenin inşa süslemelerinde görülen üslup gerçekten
sebebi olarak cami yapılmadan önce şehrin incelemeye değerdir.
ana yollarından birinin buradan geçmesi
gösterilmiştir. Diğer bir deyişle gelen-geçen Buradaki ince işçilik ve süslemelerdeki
insanların, kervanların ve hayvanların işini detaylar yine Selçuklu dönemi eserleri olan
gören ana yola zarar vermemek adına cami 1271 tarihli Sivas Gökmedrese (Sâhibiye
şeklen bu yola uydurulmuştur. Medresesi) ile Çifte Minareli Medrese’nin
kapılarında karşımıza çıkan sanat üslubu
Camiyi kaplayan çatısı zaman içerisinde ile benzerlik taşımaktadır. Öyle anlaşılıyor
birkaç kez değişimden geçerek en son 2004 ki cami inşaatında çalışan nakkaşlar ve taş
yılında üzerindeki bakır tabaka kaldırılarak
11