Page 30 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 30
getirmesiydi. Şeyh, 1204 yılında Hicaz’da Yakınlarının şerefi, dünyanın bir tanesi, İslâm’ın
tanıştığı İbnü’l-Arabî’yi beraberinde Konya’ya dayanağı, dinin büyüğü İshak,
getirerek Sultan ile tanışmasını sağlamıştı. Aziz ve uygun bir dost, meleklerin canı gibi herkese
Yaşadığı dönemde Muhyiddin İbnü’l-Arabî ile gerekli olan.
yakın dostluk kuran Şeyh Mecdüddin İshak,
vefatına yakın, küçük yaştaki oğlu Sadreddin-i Mahşer gününe kadar yaşa! Makamın mevkiin
Konevî’yi İbnü’l-Arabî’ye emanet etti. Şeyhin giderek artsın!
vefatından sonra onun eşiyle evlenen İbnü’l- Âfetin eli sana dokunmaktan sakınsın. Fitnenin
Arabî, Sadreddin-i Konevî’yi kendi evladı gibi gözü senin zâtından uzak kalsın.
yetiştirdi, onun muhtelif ilim meclislerine
girmesini sağladı ve bizzat onun hocalığını Ey velî huylu, ey sünneti Peygamberinkinden olan.
üstlendi. Şeyh Mecdüddin İshak’ın oğlu Eğer bu süre içinde,
Sadreddin-i Konevî’nin kütüphanesinde hem Zâlim feleğin elinden neler çektiğimi söylersem,
babasının hem de İbnü’l-Arabî’nin kitaplarının kalemimin ucundaki mürekkep kan olur.
bulunması gerek öz babasının gerekse kendisini
yetiştiren ve vahdet-i vücûd düşüncesinin en O baştaki insanlar topluluğunun bize nasıl hayatı
önemli isimlerinden birisi olmasını sağlayan haram ettiğini gördün.
üvey babası Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin Padişahlığı zulümle elimizden aldı. Merhametsiz
etkisini bünyesinde barındırdığını ve birinin eline verdi.
sürdürdüğünü göstermektedir.
Ben Cem gibi kalbim üzüntüyle dolu olarak
Kıcasa özetlemek gerekirse Şeyh Mecdüddin dünyada oraya buraya savruldum.
İshak, Türkiye Selçukluları’nın altın çağını
temsil eden üç büyük hükümdardan ikisine Bazen Şam’da, bazen Ermen’de bazen dağlarda
hocalık yapmış, Abbasî hilâfeti nezdinde bazen ovalarda yer tuttum. Bazen timsah gibi
elçilik yapmak suretiyle ahîliğin temelini denize, bazen kaplan gibi sahraya girdim.
teşkil eden Fütüvvet Teşkilatı’nın Anadolu’ya Bazen İstanbul’da, bazen Leşker’de, bazen
girişinde etkili olmuş, İbnü’l-Arabî başta Mağrib’de, bazen Berber’de kaldım.
olmak üzere devrinin büyük alimlerini Bir süre iki renkli dünya yüzünden benim işim at
Selçuklu topraklarına davet etmek suretiyle üzerinde, elimde kılıç, Frenklerle savaşmak oldu.
Anadolu’da kültürel ve mânevî iklimin
gelişmesinde başat bir rol üstlenmiştir. Savaşlar görüp harpler ettim. Darbeler indirip
yaralar aldım.
Bazen de kötü tabiatlı dostlarımın peşinden gam ve
Sultan I. Gıyâseddin Keyhüsrev’in pişmanlık yemeğini tattım.
Şeyh Mecdüddin İshak’a Mektubu
Dostlarım, kanadı kırık bir şahin gibi, benim gibi
Allah kapıları açan ve gerçek yardım edendir. dünyanın her tarafına dağıldılar.
Keyhüsrev b. Kılıç Arslan Hakk’ın lütfu tekrar bana cemâlini gösterip, dönen
Âsi ve pak kişiliğin sahibi, kardeşlik meclisi felek de vefâda bulununca
üyelerinin tâcı,
28