Page 31 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 31

Şeyh Mecdüddin İshak, Türkiye Selçukluları’nın altın çağını
                   temsil eden üç büyük hükümdardan ikisine hocalık yapmış,

                     Abbasî hilâfeti nezdinde elçilik yapmak suretiyle ahîliğin
                       temelini teşkil eden Fütüvvet Teşkilatı’nın Anadolu’ya
                       girişinde etkili olmuş, İbnü’l-Arabî başta olmak üzere

                  devrinin büyük alimlerini Selçuklu topraklarına davet etmek
                  suretiyle Anadolu’da kültürel ve mânevî iklimin gelişmesinde

                                           başat bir rol üstlenmiştir.



                 İyi rüyalar görmeye başladım. Onun etkisini   Halk onların eziyetinin üzüntüsünde, kimse gülen
                 rüyamda görüyordum.                           yüz görmemiş.
                 Alaman tarafına yöneldiğim zaman orada bir    Tanrı, koruyucum, destekçim ve yardımcım olunca,
                 müjdeci imdâda yetişti.                       onlar saldırılarım karşısında dağıldılar.
                 Hasmımın öldüğünü ve ülkenin karıştığını haber   Sonunda bahtımız açıldı, ülke baştan başa
                 vererek ‘Ülke sana yüzünü gösterdi, neşelen’ dedi.   kurtuluşa erdi.
                 Ülkenin büyüklerinin mektuplarını ve eşrâfın   Ülke bizim ve sizin emrinizin altındadır. Dünyada
                 seçkinlerinin haberlerini getirerek,          bizim adımız ve sizin arzunuz hakimdir.
                 Dedi ki: Biz hepimiz senin destekçileriniz. Ey   Bizim davamızın üstünlüğünden dostlarımız,
                 kurtarıcı, bil ki, biz senin adamlarınız.     düşmanlarımız hepsi etrafımızda toplandı.
                 Hepimiz kurtuluş âyetini okuyoruz, gözlerimiz   Haberin olsun, senin yerin artık burası. Başında
                 yolda seni bekliyoruz.                        çamur da olsa onu burada yıka.
                 Her an ilham yolundan bir haberci beklerken o,   Allah’ın izniyle bu yazı bana aittir. Allah bize yeter.
                 ‘Acele et, ayaklarını hareket ettir.’ dedi.   O, ne güzel vekîldir.
                 Deniz sahiline geri döndüm, orda denizden ve   [İbn Bîbî, I, 111-113]
                 yüzmekten nasıl korktum.

                 Deniz hikâyesini kısa kesiyorum, benim gördüğümü
                 sen bari görme.

                 Kendi isteğimle Borgulu tarafına geldim, orada
                 kanadı rüzgârda olan bir ülke buldum.

                 Orada birkaç fesat, kin peşinde koşmuş, zulüm atına
                 cefâ eyerini atmış,









                                                            29
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36