Page 102 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 102

Hunad Hatun Külliyesi, cami, medrese,        kadınlarının bıraktığı miras, sonraki nesillere
                               hamam ve türbeden oluşan bir komplekstir .   de aktarılmıştır.
                                                                       23
                               Mahperi Hatun’un bu eseri, sadece dini
                               ibadetlerin yapıldığı bir mekan olarak
                               değil, aynı zamanda sosyal bir merkez        Fatma Hatun
                               olarak da işlev görmüştür. Külliye, şehir    Sultan Veled’in eşidir. Konya’da doğdu. Babası
                               halkının bir araya geldiği, dini ve kültürel   kuyumcu Şeyh Salahaddin Zerkubi, annesi
                               etkinliklerin düzenlendiği bir alan haline   Latife Hatun’dur. “Kirake” olan unvanı “hanım;
                               gelmiştir. Bu yapılar, Selçuklu döneminin    hanım ana” anlamlı Rumca bir kelimedir.
                               mimari zenginliğini ve kültürel çeşitliliğini   Babası Zerkubi’yle olan dostluğundan dolayı
                               yansıtırken, aynı zamanda Mahperi Hatun’un   Mevlânâ’nın evinde büyüyen Fatma Hatun,
                               hayırseverliğini ve topluma olan bağlılığını da   okuyup yazmasını da Mevlânâ’dan öğrendi.
                               gözler önüne sermektedir.                    Fatma Hatun’u Mevlânâ çok sevip değer
                               Mahperi Hatun’un Konya’da şehre              verdiği için evlenme çağına geldiğinde onu
                               kazandırdığı darüşşifa ve cami ile halkın    oğlu Sultan Veled’le evlendirdi (1250).
                               hizmetine sunulmuştur. Darüşşifa, Selçuklu   Fatma Hatun, Mevlânâ’nın kendisine
                               döneminde hem tıbbi tedavi hizmeti veren     gösterdiği yakınlığı: “Benim hakkımda,
                               hem de sosyal yardımlaşmanın merkezi         küçüklüğümden beri inayeti vardı. Bana büyüklük
                               olan bir yapıydı. Mahperi Hatun’un inşa      ve babalık ederdi.” sözleriyle ifade etmiştir.
                               ettirdiği bu darüşşifa, dönemin en ileri tıbbi   Fatma Hatun’un, eşi Sultan Veled’den ikisi kız,
                               uygulamalarına ev sahipliği yaparak, toplum   biri erkek üç çocuğu oldu. Oğlu, Celaleddin
                               sağlığını koruma amacı taşımıştır. Bunun yanı   Feridun Arif (Ulu Arif Çelebi:670/1271-72
                               sıra, inşa edilen cami, sadece ibadet için değil,   - 719/1319-20) Mevlânâ Dergâhının üçüncü
                               aynı zamanda halkın toplandığı, dini ve sosyal   postnişinidir.
                               meselelerin görüşüldüğü bir yer olarak işlev
                               görmüştür.                                   Fatma Hatun, kızları gibi Mevlevilikte aktif
                                                                            görev almamakla birlikte düzenlenen her sema
                               Hatunların inşa ettirdiği bu yapılar, yalnızca   meclisinde mutlaka bulunur, hatta bunları bazı
                               dini ve ticari işlevleriyle değil, aynı zamanda   zaman bizzat kendisi tertip ederdi. 24
                               sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın merkezi
                               olarak da önem taşır. Vakıflar aracılığıyla
                               bu yapılar, halkın çeşitli ihtiyaçlarını     Hant Fatma Hatun
                               karşılamak üzere tasarlanmış ve bu sayede
                               toplumun refahına katkıda bulunmuştur.       Resmî kayıtlarda Ferhuniye, halk arasında
                               Vakıfların sürekliliği, bu yapıların uzun süre   Süt Tekkesi olarak bilinen türbede üç yatır
                               ayakta kalmasını sağlamış, böylece Selçuklu   vardır. Türbe II. Keykavus’un kızı Hant


                               23 Halil Edhem Eldem, Kayseri Tarihi, İstanbul 1334, s. 18-33; Halil Erkiletlioğlu, Kayseri Kitabeleri, Kayseri 2001, s. 38; Kerim
                               Türkmen, “Selçuklu Döneminde Kayseri’nin İmar Faaliyetine Katkıda Bulunan Hanımlar”, II. Kayseri Yöresi ve Tarih Sempozyumu
                               Bildirileri, 16-17 Nisan 1998, Kayseri 1998, s. 439.
                               24 Nezahat Bekleyiciler, Bibliyografya, Eflaki, 2001, II/16, 303-316, 408-419; Gölpınarlı, 1983, 44, 65, 93-94, 278; Gölpınarlı, 1963, 262-
                               263; Bekleyiciler, 2007, 31-33; Erol, 2004, 1; Anbarcıoğlu, ts., 3; Şafak, 2011, 319.






                                                                          100
   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107