Page 117 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 117

Süleyman’ın hanın batısında yaptırdığı
             kadınlara ve erkeklere mahsus hamam da
             2007’de yapılan restorasyona kadar harap
             vaziyete idi.

             Eşrefoğlu Süleyman Bey’in İçerişehir’de
             yaptırdığı Cami Kûfe tipinde ahşap
             direkli ve ahşap tavanlı olup ahşap
             işçiliği bakımından Anadolu’da eşi
             bulunmamaktadır. İki kanatlı yüksek cümle
             kapısının üstündeki iki satırlık kitabesinden
             699 (1299)’da tamamlandığı anlaşılmaktadır.
             Vakıfname özelliği taşıyan kitabeye göre
             Eşrefoğlu Süleyman, dokumacıların
             bulunduğu bedestanı, Camii ve Han
             etrafındaki dükkânları, hamamı ve yirmi
             dükkanla Efis, Kalu ve Selmen köylerindeki
             ikişer gözlü değirmenleri vakfetmiştir. Bu
             emlâkın geliri 12.000 Dirhem olup, gelirin
             beşte biri mütevelli heyeti olarak tayin
             edilen iki oğlu Eşref ve Mehmed Bey’lere
             tahsis edilmiştir.
                                                                                                         Eşrefoğlu Camii
             Gazan Mahmud’un 1295’de İlhanlı tahtına                                                     mihrabı
             oturmasına tepki gösteren Moğol komutan
             Tayşioğlu Baltu, başta Karamanoğulları ve
             Eşrefoğulları olmak üzere Türkmenlerin      Baltu isyanını bastıran Sülemiş, Anadolu
             desteğini alarak ayaklanmıştır. Ancak       valiliğinin Bayancar’a verilmesine kızarak
             Kırşehir’in Malye Ovası’nda karşılaştığı    isyan etmiş, Bayancar ile Bokucur’un
             İlhanlı ordusuna yenilmiş ve Beyşehir’e     kuvvetlerini yenerek onları öldürdükten
             kaçmıştır. Önceleri ona destek veren        sonra Karamanoğulları ve Eşrefoğulları’nın
             Süleyman Bey, Moğol zulmünden çekinerek     yanı sıra Türkmen Beyliklerinin kendisine
             izin vermeyince Larende üzerinden           destek verdiğini mektupla bildirdiği
             Memluklar’a sığınmaya çalışan Baltu,        Memluklu Sultanı Hüsameddin Laçin’den
             Sülemiş Noyan tarafından yakalanarak        yardım istemiştir. Ancak Erzincan
             Tebriz’e gönderilmiş ve Ekim 1296’da        Akşehir’inde Moğollara yenilen Sülemiş
             öldürülmüştür. Öte yandan Alaaddin III.     Nisan 1299’da Mısır’a kaçmıştır. Memluklu
             Keykubad azledilen II. Mesud’un yerine      sultanının yardımlarıyla 40.000 kişilik bir
             tahta oturmak üzere Moğol komutanları       kuvvetle Anadolu’ya dönen Sülemiş, ünlü
             Bayancar ve Bokucur’la 1298 yılı sonlarında   İlhanlı komutanı Emir Çoban’a yenilerek
             Konya’ya gelmişti. Fakat bu defa da         Beyşehir üzerinden Kastamonu’ya giderken








                                                        115
   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122