Page 122 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 122
Han tarafından 1324’de tekrar Anadolu’ya
genel vali yapılmıştır. Demirtaş intikam
hisleriyle hareket edip İlhanlılara itaati
kesen Türkmen Beylikleri’ni cezalandırmak
üzere önce sarp dağlara çekildikleri için
bir şey yapamadığı Karamanoğulları
üzerine yürümüş, daha sonra Eşrefoğulları
üzerine yönelmişti. Ulu Arif Çelebi’nin
kerameti gerçekleşmiş Beyşehir’i ele
geçiren Demirtaş, esir ettiği II. Süleyman’ın
burnunu, kulaklarını ve husyelerini
kestirdikten sonra gölde boğdurmuştur (9
Ekim 1326). Bu tarihten sonra Eşrefoğulları
bir daha ayağa kalkamamış ve Demirtaş’ın
Mısır’a firarından sonra sahipsiz kalan
Beyşehir, Seydişehir ve Akşehir, Hamidoğlu
Hızır Bey tarafından 728(1328)’de ele
geçirilmiştir. Beyliğin geri kalan toprakları
ise Sahip Ataoğulları ve Karamanoğulları
tarafından paylaşılmıştı. El-Ömeri’nin
kaydına göre Eşrefoğulları 70.000 kişilik
süvari ordusuna altmış beş şehir ve 150 köye
sahip bir Türkmen Beyliği idi.
Âlimleri ve şairleri sarayında misafir ve
himaye eden Eşrefoğlu Mehmed Bey
namına Irak’ın Tuster bölgesinden gelen
Şemsüddin Mehmed Tusteri, 710(1310)’da
el Fusulü’l-Eşrefiyye adlı felsefi eseri
yazmıştı. Yine Mehmed Bey döneminde
Beyşehir gölündeki Mada adasında Konyalı
Kemaleddin tarafından 720 (1320)’de
Takarıru’l-Münasib (Devlet Makamlarına
Tayinler) adlı bir münşeat mecmuası
yazılmıştır. Mehmed Bey, devrinin büyük
âlimlerinden sayılan Cemaleddin Mevlana
Ahmed’le önemli şairlerden Tırazi’yi de
himaye ederek memleketinin faydalanmasını
sağlamıştır.
Eşrefoğlu Camii minberindeki ma’kılî yazı
120