Page 120 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 120
yakalanarak Tebriz’e götürülmüş, işkenceyle
yakılarak Ağustos 1299’da öldürülmüştür.
Türkiye Selçuklu Devleti’nin son
döneminde Eşrefoğlu Süleyman’da diğer
Türkmen beyleri gibi muhtemelen 1300
yılında bağımsızlığını ilân etmiştir. Moğol
baskısına rağmen ahde vefa göstererek kendi
adıyla anılan Süleymanşehir (Beyşehir)’de
697 (1297)’de Gıyaseddin II. Mesud
adına, yine 697(1297) ve 700(1300)’de ise
Alaaddin III. Keykubad adına gümüş
dirhemler kestirmiştir. Beyliğin sınırlarını
güneyde Seydişehir ve Bozkır’a kuzeyde ise
Doğanhisar ve Şarkikaraağaç’a genişleten
Eşrefoğlu Süleyman Bey Muharrem 702
(Ağustos 1302)’de vefat etmiş, yerine
büyük oğlu Mehmed Bey geçmiştir.
Karamanoğulları ile çatışmamaya özen
gösteren Mehmed Bey, kuzeye yönelerek
Gelendost ve Yalvaç’ı ele geçirmişse de güçlü
komşuları Hamidoğlu Feleküddin Dündar
Bey’e buraları terk etmişti.
Bu arada ölen Gazan Mahmud’un yerine
geçen oğlu Olcayto Muhammed, (1304-1316)
Anadolu’daki başıbozukluğu bitirmek üzere
dayısı İrincin Noyan’ı görevlendirmiştir.
İrincin’in gelir gelmez halka yaptığı
zulümler ve bitmeyen istekleri 708 (1308)’de
II.Mesud’un kahrından ölmesine ve yerine
III. Keykubad’ın yeniden tahta oturmasını
sağlamıştır. Bu kargaşada askeri harekata
devam eden Mehmed Bey, Akşehir ve
Ilgın’ı ele geçirmiş, kendi adına bir cami
yaptırdığı Akşehir’in idaresini Kamereddin
Naib’e bırakmıştır. Türkmen Beyliklerinin
ayaklanmalarından telaşlanan Olcayto Han,
Moğol beylerbeyi Emir Çoban’ı üç tümen
askerle Anadolu’ya göndermişti. 714(1314)’de
Sivas ile Erzincan arasındaki Karanbük’e
Eşrefoğlu Camii minberi
118