Page 87 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 87
Kelam’ın Sahibi’nin bahşettiği bir lütuf olarak
tasvir edilir.
Dil bilimi üzerine çalışanların birkaç farklı
alt dal üzerine eğildiklerini biliyoruz. Bu
alt dalların her biri, ayrı çalışma sahaları
ve uzmanlık şubeleridir. Ağız araştırmaları
alanı, bu birimlerin en zenginlerinin başında
gelmektedir. Konu, bütün diller için
geçerli olduğundan bu alanda çok kapsamlı
çalışmalar yürütülmektedir. Bilindiği
üzere bir ülkede neşvü nema bulan genel
bir şive içinde, o ülkenin çeşitli bölge ve
kentlerindeki konuşma dilinde görülen
söyleyiş farklarına “ağız” denir.
Adını milletimizin adından alan dilimizin;
“yazılan Türkçe” ve “konuşulan Türkçe” olmak
üzere iki veçhesi vardır. Ülke düzeyinde yazı
dili olarak tek bir dil kullanılırken (standart
Türkçe), konuşma dili bölgelere, illere, aynı
ilin ilçelerine, hatta aynı ilçenin köylerine
değin farklılıklar arz eder. Bu farklı söyleyişler,
erbabı tarafından ağız olarak nitelenirler.
Konya şehir merkezi ağzı, ülkemiz
Yöresel Dil Kullanımının ağızlarının en dikkat çekicilerinden biridir.
Kültürümüzdeki Yeri Söz dağarcığı, hayır dua ve ilençleri,
Bir toplumun dili, o toplumun düşüncesini, deyimleri, hicivleri, teşbihleri ve hâl
kültürünü, zihniyetini ortaya koyar. Her tasvirleri açısından nüansif kullanımlarıyla
milletin kültürünü ve zihniyetini yansıttığı memleket sathında tabir-i caizse sıcaklığında
bir dili vardır ve böylece ne kadar dil varsa o ısınabileceğimiz renklilikte ve otantiklikte
kadar farklı düşünceden, kültürden ve farklı bir ağızdan bahsediyoruz. Bu coğrafyada
şekillenmiş zihniyetten söz edilebilir. Dillerin öyle nev-i şahsına münhasır bir dil
nasıl oluştuğuyla ilgili çeşitli efsaneler vardır, kullanımı vardır ki anonim darbı mesellerin,
bunlardan en bilineni Babil Kulesi Efsanesi’dir. menkıbelerin dahi bir Konyalı’nın dilinde
Bu efsanede Allah’ın, buyruğunu hiçe sayarak nasıl bir potporiye dönüştüğüne hayret
haddi aşan ve azametine kafa tutan insan etmemek mümkün değildir. En bariz misâl,
neslinin yekpare olan dillerini ayırdığı ve K harflerinin biraz daha gırtlaktan gelmesi
birbirlerini anlamalarını güçleştirdiği anlatılır. ve G harfi olarak söylenmesidir. Fakat her
Mitlerde sanki bir cezalandırma aracı olarak n’olursa olsun “Goca Gonyamız”da şükran
görülen dil ayrışması, ilahi kaynaklarda yine ve hamd ilanihaye “Gadir” Mevlâya’dır.
86