Page 109 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 109
iradesi ise 11 Teşrinievvel 1315/23 Ekim
1899 tarihinde çıkmıştır .
6
Bu son tamiratın ayrıntıları, hangi
kısımlarda ne gibi muamelelerin
yapıldığı ile ilgili yukarıda da
bahsedildiği üzere arşiv metinlerinde
fazlaca bir ayrıntı bulunmamaktadır.
Ancak Konyalı araştırmacı Hamdizade
Abdülkadir Efendi , Konya’da çıkan
7
Babalık Gazetesi’nin “Konya’da Mevcud
Müessesat-ı İslamiye” yazı dizisinin
13 Mayıs 1914 tarihli bölümünde;
yazısına “Sadreddin Konevî hazretlerinin
Cami ve Türbesi de şâyan-ı zikr ve ziyaret
müessesât-ı İslamiyedendir.” İfadesiyle
başlamış ve şöyle devam etmiştir:
“Bu cami-i şerifin hâli hazırında sanat
cihetiyle o kadar fevkaladelik görülmez
yalnız çinili mihrabına ve evvelce Umumi
Müzeye nakledilen musanna’ pencere
kapaklarına nazaran burasının da asar-ı
mühimme-i Selçukiye’ye idhal edilmesi icab
eder. Bundan 14 sene mukaddem (önce) bu
cami-i şerif acınacak bir hale gelmiş idi.
1317 (1899) senesinde müceddeden (yeniden)
tamir edilmiş haricen (dışı) ve dâhilen (içi)
bir tarz-ı nevînde (yeni bir tarz ile) telvin
ve tezyin edilerek (süslenmiş ve bezenmiş),
izmihlalden (yıkımdan) kurtarılmıştır.
Penceredeki çiniler eski değildir. Bunlar
esnâ-ı tamirde (tamir sırasında)
Kütahya’dan getirilmiş ve tarz-ı Selçukîyi
takliden oralara yeniden tefriş edilmiştir” .
8
Bu tamirde tek kubbeli olduğu bilinen
6 İ.EV., 23/24. Lef 2.
7 Sonradan “Erdoğan” soyadını alan Abdülkadir Efendi,
son devlet görevini İstanbul’da Türk ve İslam Eserleri
Müzesi Müdürü olarak icra etmiştir.
8 Hamdizade Abdülkadir, Konya’da Mevcud Müessesat-ı
İslamiye, 20 Nisan 1331/13 Mayıs 1914, s.1.
Babalık Gazetesi’nde Abdülkadir Efendi’nin ilgili yazısı
107