Page 110 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 110

Ata Külliyesi’nin hankahının da müzeye        ettiği anlaşılmaktadır. Elbette ki bu sanat
                 dönüştürülmesiyle toplam dokuz müzeyi         ortamının oluşmasında Selçuklu sultanlarının
                 teşhir edecek sanat eserinin bulunduğu,       büyük rolü olmuş; I. Kılıç Arslan’ın başkent
                 depolarda sergilenmeyi bekleyenlerle birlikte   yaptığı Konya’daki güzel sanatlar,  bilhassa
                 bir o kadar daha müzeye ihtiyaç duyulduğu bir  Sultan II. Kılıç Arslan’la başlayıp oğlu I.
                 şehir düşünüldüğünde Selçuklu başkentindeki   İzeddin Keykavus’la devam ederek, I. Alâeddin
                 kültür ve sanatın durumu, mahiyeti ve         Keykubad zamanında zirveye ulaşmıştır. Böyle
                 zenginliği kolaylıkla anlaşılabilecektir.     olması; aynı zamanda kendisi de mimar olan
                                                               ve hatta Beyşehir Gölü kenarında yaptırdığı
                 Sadece Türkiye’de değil Dünya’da da bu sayıda ve
                 zenginlikte sanat eseriyle dolu bir müzeler şehrine   yazlık sarayı Kubad Abad’ın proje ve inşasıyla
                 rastlamak ancak bir elin parmakları kadar azdır.   bizzat ilgilendiği bilinen sultanın bilim ve güzel
                 Konya’nın bu zenginlikte bir şehir olmasında,   sanatlara verdiği değer, sanatçılara gösterdiği
                 kaynağını Orta Asya’dan alıp millî karakterini   ilgi ve alâkanın sonucudur. Sultan Keykubat’ın
                 muhafaza eden bir kültürü tamamlayan          gösterdiği bu ilgi bütün sanat erbabının
                 İslâmiyet’in de büyük rolü olmuş, mimariye    dikkatini çekmiş, Konya şehri, merkez ve
                 bağlı olan ve olmayan hemen bütün sanat       çevresindekiler başta olmak üzere Anadolu’nun
                 ürünleri bu inanç çerçevesinde biçim ve nitelik   diğer taraflarından gelen çok iyi yetişmiş usta
                 kazanarak değer bulmuştur. Cami, medrese,     ve mimarların yanında Tebriz, Tus, Ahlat,
                 türbe, kervansaray gibi ister büyük programlı   Hocen, Çuha, Şam vb. gibi Suriye ve Horasan
                 anıtsal yapılar, ister cilt, tezhip, ebru, hat v.b. gibi   yörelerinden gelen sanatçıların sökün ettiği
                 sanatın ince ve zevkli kollarını oluşturan kitapçılık   bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Bunun en
                                                                                                  7
                 sanatları, isterse halı, kilim gibi dokuma ürünleri   somut örneği Alâeddin Camii Külliyesi  olup
                 olsun hepsinin tanıtım ve yayılmasında az ya da   mütevellî ve mimar başı Ayaz başta olmak
                 çok bu etkiyi izlemek mümkündür.              üzere Şamlı Muhammed usta (Muhammed bin
                                                               Havlan el Dımışki) mimar ve taşçı, Kerimüddin
                 Diğer taraftan kitapçılık sanatlarının başka   Erdişah çinici, Ahlatlı Mengüm Berti (veya
                 bir kolunu oluşturan, aynı zamanda nakkaş,    Mekki bin Bırti) ahşap ustası olarak görev
                 müzehhip, musavvir, minyatürcü ve ebrucu      yapmış, Hocen’li mimar Yusuf bin Abdülgaffar
                 olan mücellit yani ciltçiler, yaptıkları      da II. Kılıç Arslan Türbesi’ni inşa etmiştir.
                 eserlere imzalarını pek atmasalar da bunların   Farklı yörelerden gelen sanatçılarla Ortaçağ’ın
                 elinde şekillenen deri ciltlerin renk, üslup,   bir sanat mektebi ve uygulama okuluna
                 teknik ve kompozisyon zenginliği, Selçuklu    dönüşen Selçuklu başkentinde döneminin en
                 başkentindeki güzel sanatların yüzyıllar      iyi ustası olarak gösterilen ve inşa ettiği İnce
                 boyu devam eden istikrarının en mükemmel      Minareli Medrese, Sahip Ata Külliyesi, Nalıncı
                 numûnelerini oluşturması açısından ayrı bir   Medrese ve Türbesi gibi büyük programlı
                 önem taşımaktadır.                            yapılara imzasını atan Kelük bin Abdullah gibi
                                                                                                     8
                 Bunlara bakıldığında 13. yy. Konya’sında hattat,   Konyalı ustaların çalıştığı da bilinmektedir .
                 ressam, mimar, kâşitraş, müzehhip, mücellit,
                 mûsikişinâs, şair ve benzeri mesleklerden     7 Y. Erdemir, Alâeddin Camii ve Türbeleri, Konya, 2009.
                 oluşan bir sanat âleminin ve ortamının teşekkül   8 Y Erdemir, İnce Minareli Medrese, Konya, 2009 (2. baskı), s.32–37








                                                            109
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115