Page 115 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 115

Alâeddin Camii                                bugün medreseyle ilgili olarak herhangi bir iz
                                                                                 ve kalıntı mevcut değildir. Aralıklarla devam
                                   a. Yeri ve Bugünkü Durumu: Konya              eden kısa ve uzun süreli onarımlarında zaman
                                   şehir merkezindeki “Alâeddin Tepesi” adıyla   zaman ibadete kapandığı Osmanlı dönemi
                                   söylenen ve şehrin akropolünü oluşturan       ve Cumhuriyet sonraki arşiv kayıtlarından
                                   höyüğün kuzey-doğu yamacında yer alan eser    anlaşılmaktadır. En son 1980 yılında başlayan
                                   bugünkü durumuyla cami ve iki türbeden        uzun ve köklü bir restorasyon çalışmasıyla
                                   oluşan bir külliyeden ibaret olup, Hamidiye   ibadete kapanan cami, 1995 yılında
                                   Mahallesi, Alâeddin Bulvarı, No: 64 adresiyle   tamamlanarak hizmete açılmış olup, hâlâ
                                            20
                                   kayıtlıdır . Bulunduğu tepenin hemen          ibadet görevini yerine getirmektedir.
                                   kuzey-batı köşesinde ve camiye birkaç metre
                                   mesafede Selçuklu Sarayı’nın (II. Kılıç Arslan
                                   Köşkü) kalıntıları yükselirken, güney tarafında   b. Plan ve Mimarisi: Açık ve kapalı olmak
                                   da bir Bizans Kilisesi yer almaktaydı. Eflatun   üzere iki kısımdan ibaret olan caminin
                                   Manastırı veya Saat Kulesi olarak bilinen     kapalı bölümünü oluşturan ve harim olarak
                                   kaynak ve fotoğraflarından tanıdığımız eser,   da nitelendirilen ibadet mekânı güneyde,
                                   yakın zamanlara kadar ayakta iken 1921 yılında   açık olan avlu kısmı ise kuzeyde ve buraya
                                   Konya Belediyesi tarafından diğer bir kısım   bitişik olarak inşa edilmiştir. Her iki bölüm
                                   İslâmi yapılarla beraber yıktırılarak ortadan   de doğu-batı doğrultusunda bir mekân teşkil
                                               21
                                   kaldırılmıştır . Tepenin eteğinde Külliyeye   etmektedir. Yapıda ana malzeme taş, yer
                                   100 m. kuzey uzaklıkta Karatay Medresesi      yer mermer ve tuğla kullanılmıştır. Doğu ve
                                   ile 200 m. batı mesafesindeki İnce Minareli   batıdan ortak bir duvarla birbirine bağlanan
                                   Medrese, asli görevlerinin dışında çini, taş ve   bu bölümlerin yan cepheleri malzeme ve örgü
                                   ahşap eserlerin sergilendiği müzeler olarak   tekniği yönünden farklı olmayıp aynı duvarın
                                   yeni misyonlarını devam ettirmektedir.        devamı şeklinde örülmüş, sadece yüksekliğiyle
                                   Binlerce cemaati alabilecek alanı ile         birbirinden ayrılmışlardır. Aynı ortak durum
                                   Konya’daki Selçuklu yapılarının en büyük ve   kıble cephesi için de söz konusu olup, burada
                                   anıtsal örneğini teşkil eden eser, aynı zamanda   da malzeme ve teknik diğerleri gibi aynen
                                   Selçuklu başkentinin de en eski camii         tekrarlanmıştır. Bunun asıl nedeni sonraki
                                   olup vakfiye ve vesikalarda “Cami-i Atik”,    onarımlarda ortak malzemenin kullanılmış
                                   “Cami-i Sultan” gibi isimlerle zikredilmekte,   olmasıdır. Bunun yanında üç taraftan duvarla
                                   “Medrese-i Sultaniye” olarak belirtilen bir de   çevrili olan avlunun doğu ve batı duvarları
                                                                  22
                                   medresesinden bahsedilmektedir . Ancak        harim yan cephelerinin ortak uzantısı olarak
                                                                                 devam ederken, kuzeyde değişmekte, ortaya
                                                                                 yakın bir yerden kırılma yaparak iki ayrı cephe
                                   20 Doğu cephe duvarındaki plaka üzerinde yazılı bulunan yapının adres   görünümünde yan duvarlara bitişmektedir.
                                   bilgileridir.                                 Kıble cephesindeki kırılmayla beraber
                                   21 M. Önder, “Son yüzyıl içerisinde Konya’da yıktırılan Selçuklu Eserleri”,
                                   Prof. Dr. Yılmaz Önge Armağanı, Konya, 1993, s.169-178; M. Önder,   caminin yapım evrelerine de kanıt teşkil eden
                                   Mevlana Şehri Konya, Konya, 1971, s. 490.     bu cephenin batı tarafı malzeme, teknik,
                                   22 O.Turan, “Selçuklu DevriVakfiyeleri –I Şemseddin Altun-Aba Vakfiyesi   süsleme ve yükseklik olarak diğer kısımlardan
                                   ve Hayatı”, Belleten, XI/42 (1947), s.192-235; İ.Hakkı Konyalı, Abideleri ve
                                   Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, 1964, s.312,313,315.







                                                                              114
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120