Page 53 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 53

Savaş Haberleri                               “Kardeşim, Alman Savaşı bitti bitecek…
                                                                                 Vatandaşların daha rahat haber alabilmeleri
                                   Bir çocuğun savaş haberleriyle ne gibi bir ilgisi   için ilgililer şehrin 15 noktasına hoparlör
                                   olabilir ki… Oluyormuş demek ki… Yaşayan      çektirdi. Ve günün belli saatlerinde Ankara’dan
                                   görür derler ya, bizimki de öyle bir şey.     gelen bilgileri hemşerilerimize ulaştırıyordu.”
                                   Yazımızın başında, sonradan adı İkinci        O günlerde evlerde akülü radyo bile yok.
                                   Dünya Savaşı veya İkinci Cihan Harbi diye     Gazete kaç eve girebilirdi ki?
                                   belirlenecek olan savaştan da kısaca da olsa
                                   söz etmiştik. Ben 39’lu Saim büyürken savaş
                                   da büyüyor, milyonlarca insanın hayatına mal   Bakkallarımız
                                   oluyordu
                                                                                 Bir mahalle bakkalının çevrenin ihtiyaçlarını
                                   …..                                           karşılamasının ne kadar önemli olduğunuz
                                   Yıl belki 1945 veya 1946… Oh, ne güzel,       anlayabilmek için yaşamak gerekecektir.
                                   ekmek elden su gölden yaşayıp gidiyoruz. Ama   Rahmetli ağabeyim anlatırdı. Derdi ki;
                                   dünya hâlâ diken üstünde. Atsız, arabasız,    “Uluırmak gibi o yılların önemli bir yolu olan
                                   bisikletsiz ancak kağnılı, zaman zaman deve   Uluırmak-Karaman Caddesi’nin üzerinde
                                   kervanlı caddemizde koşup oynamaya devam      bir tek bakkal dükkânı yoktu. 30’lu yılların
                                   ediyoruz. Bu arada uzaklardan, taa Uluırmak   başında, bizim arka sokağın köşesine (Kosova
                                   kavşağından birtakım tuhaf sesler gelmeye     Sokağı) bir bakkal dükkânı açıldı. Küçücük bir
                                   başlıyor. Ne zamandan beri bu sesler etrafa   yer. Çeşitleri de pek az. Ama artık anayolun
                                   yayılıyor, bilmiyorum. Belki de bahçede       üzerinde bir bakkal dükkânı var ya… Derken,
                                   oynadığımız günlerde işitmemiş olabiliriz.    kuraklık ve ardından gelen kıtlık, üstelik
                                   Hemen oyunu bırakıp Uluırmak kavşağına        bozulan dünya ekonomisi… Dükkân iş
                                   doğru koşuyoruz. Uluırmak Burhan Dede         yapamayınca kapatılıverdi.”.
                                   Camii’nin karşısında bir çeşme var, zaman
                                   zaman oradan avuç avuç su içerdik. O da       Galiba 1940’lı yılların sonu idi. Çaybaşı-
                                   ne? Belki önceleri de vardı da pek fark       Uluırmak kavşağının köşesine bir bakkal
                                   etmediğimiz bir durum. Çeşmenin yanında       dükkânı açılır. Evinin köşe odasını dükkâna
                                   yer alan kocaman bir elektrik direği, ama     çeviren Mustafâ (Mustafa Amca) aynı zamanda
                                   bizim oralarda elektrik yok ki direği olsun.   bizim cadde ve mahallemizin bakkalı oluverdi.
                                   Ve bu direğim tepesindeki tuhaf bir huni…     Ekmek alırdık, şeker alırdık, en gerekli şeyleri
                                   Bar bar bağırıyor… Çoğunu anlamadığımız       alıverirdik. Artık bizim de bir bakkalımız
                                   konuşmalar… Biraz sonra ses kesiliyor ve biz   vardı. Derken benim lise yıllarımda, Tuzcu
                                   tekrar evimizin yolunu tutuyoruz.             Helim (Halim) amca da, evinin Baruthane
                                                                                 ile Çaybaşı Caddelerinin kesiştiği köşeye bir
                                   Yıllar sonra rahmetli ağabeyim Hasan          dükkân açıverdi. Ancak kendisinin işi olduğu
                                   Sakaoğlu’dan dinliyorum. Bu seslerin çevreyi   için orayı kiraya verdi. Burası bize hem daha
                                   çınlattığı yıllarda o yirmi yaşını çoktan geçmiş.   yakındı hem de kendi mahallemizin sınırları
                                   Derdi ki:                                     içinde idi. Burada daha çok ihtiyacımız
                                                                                 gideriliyordu. Bu dükkânın tabelasındaki








                                                                               52
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58