Page 57 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 57

Hindistan’lı İmam Rabbânî’den beş sene     Ferruh Çelebi’den (ö. 999/1591) sonra
                                       önce  1620 de vefat eden Dede’nin çağı,    Konya’da posta geçen Bostan Çelebi (ö.
                                       mensup olduğu tarîkatın yaygınlaşması      1040/1630) zamanında Mevlevîlik için müspet
                                       açısından mühim bir dönem olmakla birlikte  gelişmeler olmuş, özellikle Sultan I. Ahmed’le
                                       tasavvuf dünyasını etkileyen birçok olayın   kurduğu iyi münasebetler Şeyh’in imkânlarını
                                       da şahididir. Bu sıkıntıların en büyüğü    da çoğaltmıştır. Bursa Mevlevîhânesi’nin
                                       Kadızâde-Sivasî tartışmaları adı ile tarihe   kurulmasında büyük hizmetleri olan Sultan’ın
                                       geçen olaylar zinciridir. Zaman zaman      şu gazeli de bu yakınlığı belgelemektedir:
                                       resmî makamların da Kadızâdeler tarafını   Mesnevîsin işidüb Hazret-i Mevlânâ’nın
                                       tutmasıyla sertleşen bu zıtlaşmalar nihayet   Gûşvar oldı kulağımda kelâmı anın
                                       tekkelerde yapılan semâ ve sesli zikirlerin
                                       yasaklanmasıyla zirveye ulaşmıştır. Dervişler   Deff ü ney nâle kılıb mevlevîler itdi semâ
                                       bu olaya, “yasağ-ı bed:” 1077 tabiriyle tarih   Eyledik yine safasını bugün devranın
                                       düşürmüşlerdir. Neşatî’nin konu ile ilgili   Emr-i Mevlâ ile bir himmet ede Mevlânâ
                                       hissiyatı ise şöyledir:                    Gele ayağıma kim kelleleri a’dânın
                                       Men olundı Mevlevîler etmeğe               Cedd-i âlâlarıma himmet edegelmiştir
                                       Hem semâ vü hem dûdı deff ü ney            Ben de umsam ne aceb himmetin ol Sultanın
                                       Neyler anlar nâmı cün derviş durur         Bahtiyâ bendesi ol dergeh-i Mevlânâ’nın
                                       Her birinin var başında tâc-ı key          Taht-i manide odur padşeh-i dünyanın
                                       Ebsem olsunlar otursunlar heman            Ulemadan Vanî Mehmet Efendi ile (ö.
                                       Kalbden zikreylesinler hû ism-i hey        1096/1685) Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın
                                       Ey Neşati, gûş idüb tarihini               arasının iyi olması sûfîlere karşı takınılan
                                       Didi hâtif hay hamûş oldu ney              olumsuz tavrın devam etmesine sebep
                                                                                  olmuştur. Bu iki şahsa karşı çıkan Niyâzî-i
                                       Konya’daki merkez dergâh postnişini        Mısrî (ö. 1106/1694) Limni’ye sürülmüştü.
                                       Ebûbekir Çelebi ile Sultan’ın arası ilk    Benzer sebeplerden Halvetî Karabaş Ali
                                       zamanlar iyi idiyse de daha sonra bozulmuş   Limni’ye, Bursalı İsmail Hakkı’nın şeyhi
                                       ve idamı emredilmiş, Şeyhulislâm Şair Yahya   Atpazarî Osman Efendi (ö. Kıbrıs 1101/1690)
                                       Efendi’nin araya girmesiyle idam sürgüne   Şumnu’ya sürgün edilmişti. Bu olayların tabiî
                                       çevrilmiş ve Şeyh İstanbul’a gönderilmiştir.   neticesi olarak söz konusu yıllarda, semâ,
                                       Köprülü Mehmet Paşa’nın Kadızâdelilerin    raks ve deveran hakkında lehte, aleyhte
                                       liderlerinden bir kısmını Kıbrıs’a sürmekle   birçok risâleler yazılmıştır.  Semâ için ancak
                                                                                                          4
                                       bu keşmekeşlik bir ara düzelir gibi olmuştur.
                                                                                  1095/1684 yılında  izin çıkabildi. Zihni
                                       Melâmî Sütçü Beşir Ağa doksan yaşını       Dede’nin mürîdi Yenikapı Mevlevîhânesi
                                       geçkin olduğu halde 1073/ 1662’de          Şeyhi Naci Ahmed Dede (ö. 1120/1708) bu olay
                                       Kadıköyfeneri’nde öldürülmüş ertesi gün,   üzerine hissiyatını şu beyitle dile getirmişti:
                                       aynı inançta olduklarını Şeyhülislâm’a
                                       bildiren kırk mürîdi de Fener’de
                                       boğdurulmuştur.                            4 Geniş bilgi için bk. Süleyman Uludağ, İslâm Açısından Musikî ve
                                                                                  Semâ, Bursa 1992.







                                                                              56
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62