Page 125 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 125

SADREDDİN-İ KONEVÎ’NİN KENDİ

                 DİLİNDEN İLMÎ VE İRFANÎ SERÜVENİ



                 FATİH YILDIZ







                 İlmî birikimimizin temel unsurlarından      “bir hadisi veya hadis kitabını hocadan
                 olan yazma eserlerin değerlendirilmesinde   bizzat işiterek onun rivayet hakkını elde
                 önemli olmasına rağmen çoğu zaman göz       etme (ahz, tahammül) yöntemi” anlamını da
                 ardı edilen unsurlardan biri yan metinlerdir   kazanmıştır. Kıraat ise talebenin şeyhine,
                                                                        2
                            1
                 (paratexte).  Halbuki bir yazma eserin      onun rivayetlerini okumak suretiyle kontrol
                 ana nüvesini oluşturan metin yanında, bu    ettirip rivayet hakkını elde etmesidir.  Bu
                                                                                               3
                 metne süreç içinde dahil edilmiş mühürler,   şekilde belli bir ilim, rivayet veya eserin
                 fevâidler, temellük kayıtları, semâ ve kıraat   eğitimini tamamlayan kişiye, yeterlilik ve
                 kayıtları gibi unsurlar, muhtelif meselelere   mezuniyet ifade eden; yazılı veya sözlü,
                 dair aydınlatıcı malzemeler sunabilmektedir.  hocanın rızasından ibaret olan icazet
                                                             verilirdi.
                 İslâmî ilimlerde en kritik meselelerin
                 başında doğru bilgiye ulaşma ve bunun       Hadis ilmi etrafında gelişen bu kavramlar,
                 kriterleri gelmektedir. İslâmî ilimlerin    İslâmî ilimlerin hemen bütün dallarında
                 hemen hemen bütün dallarında bu kriterin    kaleme alınmış eserlerin, müellifinden
                 hayatî noktasını ilim sahibi kişi ve ondan   başlayarak nesilden nesile doğru bir şekilde
                 bu bilginin alınış usulü oluşturmaktadır. Bu   nakli için, eğitim usulünün bir parçası hâline
                 çerçevede ilmin, bilginin veya eserin başlıca   gelmiştir.
                 tâlim ve taallüm şekilleri arasında semâ ve   Bu yazının odaklandığı şahsiyet, büyük alim
                 kıraat metodu gelmektedir.
                                                             ve ârif Sadreddin-i Konevî (v. 673/1274) de
                 “Kulakla duymak, işitmek, dinlemek”         devrinin eğitim usulüne uygun bir şekilde
                 anlamına gelen semâ kelimesi, terim olarak   muhtelif dînî ilimleri ve içinde bulunduğu
                 “hadisi hocadan [veya hocanın riyâset ettiği   muhitlere ait başyapıt denilebilecek eserleri
                 mecliste] işiterek öğrenme” mânasında       bu yöntemlerle tevarüs etmiştir. Onun en
                 kullanılmış, zamanla, gerçekte bilinse de   önemli tarafı Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin (v.


                 1 Bk. Munise Aksöz (2018), “Yanmetin (Paratexte) Nedir? Metin Çevresindeki Yazılı Öğeler (Peritexte) Nelerdir?”, Turkish Studies,
                 Volume 13 Issue 12, s. 27-47.
                 2 Abdullah Aydınlı, “Semâ”, DİA, XXXVI, s. 457-458.
                 3 Salahattin Polat, “Kıraat”, DİA, XXV, s. 434-435.




                 Muhtelif kitaplara dair Konevî’nin semâ, İbnü’l-Arabî’nin kıraat kayıtları, 338b.

                                                            123
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130