Page 179 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 179

Bunlardan ilki mârifetle başlamış ve eksiksiz   Kaynakça
                 fenâyla tamamlanmış; ikincisi fenâdan sonra
                 gelen bekâ anında başlamıştır. Bu makama    İbn Bibi, el-Evâmiru’l-Alâiyye: Selçuknâme (çev.
                 erişen kişi Hakk’ta, Hakk’la, Hakk’a        Mürsel Öztürk), Ankara: Kültür Bakanlığı
                 yolculuk etmiş ve artık “Hakk” olmuştur.    Yayınları, 1996.
                 İnsan-ı Kâmil, üçüncü yolculuğunda bir      İbn Haldun, Kitâbü’l-İber ve Dîvânu Mübtede’ ve’l-
                 Resûl veya Şeyh olarak ilgisini Allah’ın    Haber fî Tarîhi’l-Arab ve’l-Berber ve Âsirihim min
                 yarattıklarına yöneltmiş ve melekelerinden   Zevi’ş-Şe’ni’l-Ekber, (thk. Halil Şahâde), Beyrut:
                 kurtulmayı arzulayanlara, derecelerine      Dâru’l-Fikr, 1408/1985.
                 göre tecelli etmiştir. Buna göre, müspet    İbn İyâs, Bedâiu’z-Zuhûr fî Vakâii’d-Duhûr (nşr.
                 din müntesiplerine, kelamcı olarak; tam     Muhammed Mustafa), Kahire: Mektebetü
                 temâşânın zevkini tatmamış olanlara, ârif   Dâru’l-Bâz, 1992.
                 olarak; ârife, vakıflık mertebesine tamamen   İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye (thk. Abdullah
                 ulaşmış kişi olarak; vakıflık mertebesine   et-Türkî), b.y., Dâru Hicr, 1418/1997.
                 ulaşanlara Kutub olarak tecelli etmiştir.   İbn Tağrîberdî, en-Nücûmu’z-Zâhire fî Mülûk Mısr
                 Dördüncü ve son yolculuk genellikle bedenî   ve’l-Kahire (nşr. M. Hüseyin Şemseddin), Beyrut:
                 ölümle ilgili olmuştur. Hz. Peygamber ölüm   Vezâretü’s-Sekâfe ve’l-İrşâd, 1992.
                 döşeğindeyken “Ben Refîk-i Alâ’ya (en yüce
                 dost) gitmek istiyorum.” diye seslendiğinde   Kalkaşendî, Subhu’l-A’şâ fî Sınaâti’l-İnşâ, Beyrut:
                 buna işaret etmiştir.                       Dâru’l-Kütübi’l- İlmiyye, ts.
                                                             Konevî, Sadreddin, Tasavvuf Metafiziği: Miftâhu
                 Bu aşkın fikirler de İbnü’l-Arabî yanında
                 Sadreddin-i Konevî’nin Miftâhu’l-Gayb       Gaybi’l-Cem ve’l-Vücûd(çev. Ekrem Demirli)
                 adlı eserinde, farklı cümlelerle ve değişik   İstanbul: İz Yayınları, 2002.
                 anlatımlarla bir kez daha kendisini         Nicholson, Raymond A, İslâm’ın Mistik Yüzü,
                 göstermiştir. Bu anlatılanlardan geriye ise   Sûfîler(çev. Recep Yılmaz) İstanbul: Kapı
                 Endülüs-Mağrib ve Konya güzergâhının,       Yayınları, 2021.
                 İnsan-ı Kâmil olma yolunda nasıl bir        Niketas Khoniates, Historia, Ioannes ve Manuel
                 rol oynadığını açıkça ortaya koymuştur.     Komnenos Devirleri(çev. Fikret Işıltan) Ankara:
                 Sadreddin-i Konevî ve babası Mecdüddin      TTK Yayınları, 1995.
                 İshak da Konya’nın “ruh mimarı              Safedî, Selâhaddin Halîl b. Aybeg, Kitâbü’l-Vâfî
                 olması”sürecinde en büyük vazifeyi icra     bi’l-Vefeyât(nşr. H. Ritter vd.), Wiesbaden: y.y.,
                 ederek üzerlerine düşen vazifelerini yerine   1381/1962.
                 getirmişlerdir. Bu süreçte, Dârülmülk olan   Yunînî, Kutbüddin, Zeylü Mir’âti’z-Zamân,
                 Konya’daki mânevî önderlerin, şehir için ne   Kahire: Dâru’l-Kütübi’l-İslâmî, 1992.
                 kadar önemli oldukları ise böylece bir kez
                 daha kendisini göstermiştir.                Zehebî, Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed,
                                                             Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ (thk. Şuayb el-Arnaûd) b.y.,
                                                             Müessesetü’r-Risâle, 1405/1985.












                                                            177
   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184