Page 77 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 77

bu çalışmaların merkezinde yer almıştır/    açıkladığı meselelerdendir. Esasen müellif ilk
                 almalıdır. Sadreddin-i Konevî, hocası       kısımda daha sonra Fâtiha tefsiri üzerinden
                 İbnü’l-Arabî’nin aksine, çok sayıda eser    anlatacağı nazariyata zemin hazırlamaktadır.
                 vermiş bir yazar değildir. Ancak yazdığı    İkinci bölümde ise Fâtiha Sûresi’nin yorumu
                 az sayıdaki kitaplarında güçlü bir üsluba   vardır. Konevî, bu kısımda önce Besmele’nin
                 sahip olduğu gibi eserlerinin konuları      tefsirini yapar ve Fâtiha Sûresi’ni üç kısımda
                 tasavvuf metafiziğinin ana mevzularını      ele alır. Bu sûre Konevî’ye göre, Tanrı-âlem
                 kapsamaktadır. Bu durum Konevî’nin hitap    ilişkilerini özetleyen en uygun metindir.
                 ettiği kitleyi daraltırken aynı zamanda onu   Dolayısıyla eseri, klasik anlamda bir sûre
                 güçlü bir otorite hâline getirmiştir. Eserleri   tefsiri olarak görmek yerine Mutlak Varlık
                 tasavvuf tarihinde yazılmış eserlerin önemli   olan Hakk’ın, varlık mertebelerinde eşyayı
                 bir kısmına kaynaklık etmiştir. Bu anlamda   izhar etmesinin ana fikrini oluşturduğu
                 kitapları tasavvufî düşünce literatürünün   Tanrı-âlem irtibatının yorumlanmasını
                 temel ve kurucu metinleri arasında          mümkün kılan bir metin olarak görmek
                 sayılmaktadır.                              daha doğru olacaktır.  Konevî’nin bu eserine
                                                                                1
                                                             Osmanlı sûfîlerinden Osman Fazlı-i Atpazârî
                 Konevî’nin hem nazarî tasavvuf düşüncesine   (ö. 1691) bir şerh yazmıştır.
                 hem de Ekberiyye ekolüne katkısı birkaç
                 farklı şekilde olmuştur. Bunlardan biri,    Miftâhu’l-gayb’da ise Konevî, İbnü’l-Arabî’nin
                 onun Ekberî fikirlerin anlaşılmasına, İbnü’l-  ortaya koyduğu tüm nazariyata ait bir sistem
                 Arabî’nin eserlerinde dağınık halde olan    ve usûl üretmiştir. Bu açıdan Konevî’nin
                 fikirlerini düzenleyerek sağladığı katkı iken,   en etkili kitabı Miftâhu’l-gayb’dır. Üzerine,
                 bir diğeri telif ettiği eserlerle metafizik   Konevî’nin diğer eserlerine nazaran daha
                 düşünceyi büyük ölçüde şekillendirmesidir.   fazla şerh yazılması da bu etkinin bir
                 Dolayısıyla Konevî’nin eserlerinin hem      işaretidir. Eser İbnü’l-Arabî ile başlamış olan
                 tasavvufî düşünce literatürünün kaynakları   metafizik dönemin en önemli kitaplarından
                 arasında değerlendirilmesi hem de Ekberî    biridir.
                 geleneğin temel yaklaşım tarzını ve
                 metodolojisini belirleyen usûl kitapları    Miftâhu’l-gayb’ın düşünce tarihinde özel bir
                 olarak dikkate alınması daha uygun          dönemle özdeşleşecek kadar önemli olan
                 olacaktır.                                  yönü, sadece bu teorik sahayla ilgili bilgiler
                                                             vermesi değil, aynı zamanda bu alanla
                 Konevî’nin hemen hemen tamamı nazarî        bağlantılı olan mâlumatı değerlendirme
                 tasavvuf metni kabul edilebilecek ve        yöntemlerinden bahsetmesi ve bu tarz
                 içlerinden biri filozof Nasîruddin-i Tûsî ile   bilgilerin kaynaklarından ve bu sahanın
                 mektuplaşmalarından oluşan dokuz tane       kendisine mahsus ilkelerinden söz etmesidir.
                 eseri vardır. Bir Fâtiha Sûresi tefsiri olan   Başka bir deyişle eser, ait olduğu doktriner
                 İ’câzü’l-beyân adlı kitabında bilginin tanımı,   tasavvuf alanının usûl kitabı olma özelliği
                 ilmin suretleri ve varlıktaki ilmin mahiyeti   taşımaktadır. En-Nusûs fî tahkîki’t-tavri’l-
                 gibi konular, Konevî’nin birinci bölümde    mahsûs adlı kitabı, üstadı İbnü’l-Arabî’nin

                 1 Ekrem Demirli, Fatiha Suresi Tefsiri, İz Yayınları, İstanbul 2002, s. 16 (Önsöz).







                                                            75
   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82