Page 81 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 81

olmasıdır. İşte bu şerh silsilesini başlatan
                                                             Konevî’nin Fükûk adlı eseridir.
                                                             Şerh-i-Hadîs-i Erbaîn adlı kitabı, her ne
                                                             kadar kırk hadis şerhi adını taşısa da Konevî
                                                             bu eserde yirmi dokuz hadis şerh etmiştir.
                                                             Konevî’nin hadisleri yorumlamadaki temel
                                                             yaklaşımı, sadece hadislerdeki hükümlere
                                                             odaklanmamak, aksine Hz. Peygamber’in
                                                             sözlerindeki hikmet ve sırları beyan
                                                             etmektir. Ona göre hadis yorumculuğundaki
                                                             asıl hedef, “Hz. Peygamber’in maksatlarını
                                                             bilmek, onun sözlerinin içermiş olduğu
                                                             hikmet ve sırları açıklamaktır. Konevî
                                                             hadisle ilgili bu eserini tasavvufî bir gaye
                                                             için yazmış, burada da hadisleri vahdet-i
                                                             vücûd anlayışına paralel bir şekilde
                                                             yorumlamıştır. Konevî, her sûretin/şeklin
                                                             bir ruhunun, her kelimenin, hatta her
                                                             bir harfin belirli bir hikmet ve gayesinin
                                                             olduğunu düşünür. Buna göre, Kur’an’da
                                                             ve ilâhî kelâmda tesadüf veya anlamsız
                                                             bir kullanım asla söz konusu olamaz.
                                                             Her şey, belirli bir hikmet ve gayeye göre
                                                             zikredilmiştir. Konevî’nin bu düşünceleri,
                                                             varlık tasavvurunun temel esaslarından
                                                             birisini teşkil eden âlemde belirli bir nizâm
                                                             ve hikmet bulunmasıyla ilgili görüşünün bir
                                                             tezahürüdür. Ona göre, Hz. Peygamber’in
                                                             hadislerindeki her kelime, Kur’an ve ilâhî
                                                             kelâmda olduğu gibi belirli bir maslahat ve
                                                             gaye için zikredilmiştir.

                                                             El-Mürâselât beyne Sadreddîn el-Konevî ve
                                                             Nâsiruddîn et-Tûsî adlı kitabı Sadreddin-i
                                                             Konevî’nin çağdaşı Nasîruddin-i Tûsî ile
                                                             felsefî konularda mektuplaşmasından
                                                             oluşmaktadır. Bu eserde Konevî, özellikle
                                                             İbn-i Sînâ felsefesine odaklanarak
                                                             filozofların çeşitli meselelerdeki görüşlerine
                                                             eleştiriler yöneltmiş ve buradan hareketle








                                                            79
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86