Page 86 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 86

anlamda da Tanrı-âlem irtibatı tam olarak   çok kez dile getirmiştir.  Bunların dışında
                                                                                                        3
                                       anlaşılabilir miydi? Daha açık bir şekilde ifade  isim vermeden de sıklıkla İbnü’l-Arabî’nin bir
                                       etmek gerekirse, Konevî olmasaydı İbnü’l-  ifadesine veya görüşüne atıfta bulunmuştur.
                                       Arabî; İbnü’l-Arabî olmasaydı da Konevî    Fakat ilginçtir ki İbnü’l-Arabî’nin Konevî’ye
                                       anlaşılırlığından bir şey kaybeder miydi? Bu   doğrudan ya da dolaylı olarak en küçük bir
                                       soruya İbnü’l-Arabî’nin eserlerinde pek çok   atıf yaptığını söylemek güçtür.
                                       defa işaret ettiği bir karşılaşmanın cevabına   Esasen İbnü’l-Arabî ve Konevî arasındaki
                                       atıfla yanıt vermek belki sorunu ortaya    ilişki, babasıyla İbnü’l-Arabî’nin çok eskiye
                                       koymayı bir ölçüde kolaylaştırabilir: “Evet   dayalı dostluğuna dayanır. Kaynaklar henüz
                                       ama hayır.” Evet, bir ölçüde anlaşılabilirdi.   Konevî doğmadan önce İbnü’l-Arabî ile
                                       Fakat kanıtlarıyla ve ayrıntılarıyla ortaya   Konevî’nin babası Mecdüddin İshak er-Rûmî
                                       koyma konusunda eksiklikle mâlul olması    (ö. 618/1221) arasında sıkı bir muhabbetin
                                       nedeniyle hiçbir zaman tam olarak          olduğundan bahseder. Sarayda hocalık
                                       anlaşılamayacağından hemen peşinden        yapmasının yanı sıra Selçuklu Devleti adına
                                       “hayır” diye cevap verilebilir ki bilindiği gibi   elçilik görevlerine sahip olduğu bilinen
                                       bir kez hayır dedikten sonra söz konusu    Mecdüddin İshak ile İbnü’l-Arabî, Mekke’de
                                       “evet” ancak kelime mânasının korunması    tanışmış, Mecdüddin’in daveti üzerine Şam
                                       gibi çok dar bir anlamla düşüncedeki yerini   ve ardından Urfa ve Diyarbakır üzerinden
                                       muhafaza edecektir.                        Malatya’ya gelmiştir. Bu dönemden itibaren

                                       Aynı zamanda dirsek temasında bulunmuş     onlar arasında güçlü bir dostluk oluşmuştur.
                                       bu iki ismin birbirinin anlaşılırlığına yaptığı   Mecdüddin, Konya’ya gittiğinde İbnü’l-
                                       katkının bir benzerini İslâm düşüncesinde   Arabî de onunla birlikte buraya gitmiş, bir
                                       birbirine yapan başka iki düşünür          süre vakit geçirmişlerdir.  İbnü’l-Arabî’nin
                                                                                                        4
                                       gösterilebilir mi? Elbette bu konuda bazı   Konevî’nin babasından “çocukluk arkadaşım”
                                       isimlerden bahsetmek mümkün olsa da bu     diye bahsettiği aktarımlar da vardır. Her
                                       ilişkilerde genellikle iki farklı mekân ve   iki rivayet, onlar arasında Konevî’den önce
                                       zaman diliminde yaşamış düşünürlerden      sıkı bir ilişki olduğu hususunu doğrular.  Bu
                                                                                                                     5
                                       söz edilebilir. İbnü’l-Arabî ve Konevî’nin   bağlamda babasının Konevî’ye bıraktığı en
                                       ise yakın bir ilişkiye sahip olduğunu      büyük miraslardan biri olarak bu dostluk
                                       bilmekteyiz. Konevî eserlerinde, İbnü’l-   zikredilebilir.
                                       Arabî’den “şeyhim”, “kâmil-imam şeyhimiz”,   Konevî’nin babası Mecdüddin İshak’ın sûfî
                                       “kâmillerin imamı”, “imamların imamı”      olmasının yanında Anadolu Selçukluları’nın
                                       şeklinde bahsederek ona olan bağlılığını pek


                                       3 Sadreddin Konevî, Fusûsu’l-Hikem’in Sırları (Fükûk fî esrâri müstenidâti hikemi’l-fusûs), çev. Ekrem Demirli, İstanbul: Kapı Yayıncılık,
                                       2014, s. 9; Sadreddin Konevî, Sadreddin Konevî ile Nasirüddinet-Tûsî Arasında Mektuplaşmalar (Mürâselât beyne Sadriddîn Konevî ve Nasî-
                                       riddîn et-Tûsî), çev. Ekrem Demirli, İstanbul: Kapı Yayıncılık, 2014, s. 49, 219. Konevî’nin İbnü’l-Arabî hakkındaki söz konusu hitap şekli,
                                       eserlerindeki başka örneklerle çoğaltılabilir.
                                       4 Feyza Ketenci, Nebevî Vârisler: İbnü’l-Arabî, İstanbul: Siyer Yayınları, 2023, s. 65-66.
                                       5 Mehmet Ali Hacıgökmen, “Mecdüddin İshak”, Ankara: TDV İslâm Ansiklopedisi, 2019, C. EK-2, s. 210.







                                                                              84
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91