Page 89 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 89
da belirtmiş, “kendisinden sonra bu yüce ve maksadını anlamasının mümkün
yaygının dürüleceği ve bu ulvî çadırın olamayacağını söylemiştir. 12
bozulacağı” için üzüntü duyulduğunu ifade İbnü’l-Arabî’nin düşüncelerinin
etmiştir. Her ne kadar bir hadîs-i şerîfe yayılmasındaki katkılarından bahsetmek
10
atıfla kendisinden sonra bazı kemâlleri gerekirse, gerçekten de Fusûsü’l-hikem ve
taşıyacak tâbilerin kalacağını ifade etse de Fütûhâtü’l-Mekkiyye’den sonra en önemli
onların, İbnü’l-Arabî ile kendisinin bilgi ve eserinin, yetiştirdiği Konevî olduğu
mârifette ulaştığı mertebeye erişemeyeceğini söylenebilir. O, İbnü’l-Arabî’nin en mühim
çeşitli şekillerde dile getirmiştir. İbnü’l-Arabî görüşü olan vahdet-i vücûd düşüncesini, daha
ile aynı bilgide vâris olduğu konusundaki sonra gelenlerin takip edebileceği bir biçim
iddiasını, vefatından sonra İbnü’l-Arabî ve üslûpla ele alarak yazıya dökmüştür. Ekberî
ile yaptığı vâkıalarındaki görüşmelerle adında bir geleneğin oluşmasına talebeleriyle
teyit etmiş, söz konusu türden yaptıkları birlikte öncülük etmiştir. Denilebilir
görüşmelerden birinde kendisine tahsis ki Konevî, İbnü’l-Arabî’nin talebesi
edilmiş özel bilgilere ortak kılınmak olması yanında bizzat kendisi de talebe
istediğini talep etmiştir. İbnü’l-Arabî böyle yetiştirerek bu geleneğin önemli halkalar
bir talebin güçlüğüne dikkat çekmekle oluşturarak yaygınlaşmasında, yazılmasında
birlikte bu ortaklığın, kendi oğlu Sadeddin ve sistematik bir hâle gelmesinde pek çok
de dâhil çocuklarından ve dostlarından açıdan olanak sağlamıştır. Bizzat kendisinin
kimseye verilmediğini; ancak Konevî’nin yönlendirmesiyle yazılmış -olmakla birlikte
talebinin kabul edilerek kendisine verildiğini teknik anlamda ilk tam Fusûsü’l-hikem şerhi
söylemiştir. Bu vâkıasını Konevî Nefehâtü’l- olarak nitelenebilecek- Müeyyidüddînel-
ilâhiyye’sinde İbnü’l-Arabî’den aktarmıştır. 11 Cendî’nin (ö. 691/1292 [?]) şerhi başta olmak
Öte yandan bu durum gösteriyor ki ikilinin üzere Konevî’nin bu literatürü şerh eden
arasındaki ilişki, İbnü’l-Arabî’nin vefatından halkanın oluşmasında da mühim katkısı
sonra da çeşitli şekillerde devam etmiştir. olmuştur. İlk şârihler, Konevî’nin ders
Konevî’nin gün, ay ve yıl bilgisiyle ayrıntılı halkasını teşkil etmesiyle doğrudan talebeleri
biçimde not aldığı bu vâkıalarda İbnü’l- iken ikinci halka, talebelerinin talebeleri
Arabî’ye merak ettiği konularda sorular da olmasıyla dolaylı olarak talebelerini teşkil
sorduğu görülmektedir. Ayrıca söz konusu etmiştir. Daha sonra Ekberî gelenek adını
vârisliğin yönü konusunda açıklama yapmak alan bu halkanın oluşmasına doğrudan
gerekmektedir. Öyle anlaşılıyor ki Konevî katkı sağlayan Cendî’nin yanında en başta
bizzat İbnü’l-Arabî’ye vârislikten değil, ona ismini sayabileceğimiz Konevî’nin talebeleri
tahsis edilmiş özel bilgilere vâris olmaktan, arasında Fahreddîn-iIrâkî (ö. 688/1289),
başka bir ifadeyle bilgisine ortaklıktan Afîfüddîn-iTilimsânî (ö. 690/1291) ve
bahsetmektedir. Fükuk’ta İbnü’l-Arabî ile Saîdüddînel-Fergânî (ö. 699/1300) de vardır.
bu ortaklıkları olmasaydı, onun ifadelerini Onları Abdürrezzâkel-Kâşânî (ö. 731/1330)
10 Konevî, Fusûsu’l-Hikem’in Sırları, s. 10-11
11 Konevî, İlâhî Nefhalar, s. 157.
12 Konevî, Fusûsu’l-Hikem’in Sırları, s. 46.
87