Page 94 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 94
Menâkıbü’l-ârifîn,
YEK
Sadreddin-i Konevî’den bahsederken geniş halk kitleleri nezdinde tanınmasına yol
Taşköprîzâde, “ulûm-i şer’iyye ve ulûm-i tasavvuf açmıştır. Sonunda Hz. Mevlânâ ve Mevlevîlik
meyânını câmî, mecmau’l-bahreyn…” diye din, tasavvuf ve kültür hayatımızda önemli bir
bahsederse de Konevî’nin eserleri, alabildiğine yere sahip olmuştur.
felsefî bir üsluba sahip olduğundan bunların Sadreddin-i Konevî ise Muhyiddin İbn-i Arabi’nin
geniş halk kitleleri arasında fazla rağbet takipçisi ve ilk elden temsilcisi olarak bilinirse
görmesi beklenemezdi. O yüzden tercümeleri de mensup olduğu Ekberîlik, öteki tarikatlere
de gecikmiştir. Ama son yıllarda onun daha benzer bir teşkilatlanmaya ve tekke gibi
çok tanınmaya başladığı, ziyaretçilerinin de mekânlara sahip olmadığı için, Mevlevîlik gibi
kısmen arttığı söylenebilir.Şunu da gözden ırak geniş kitlelere hitap ettiği söylenemez. Ekberîlik,
tutmamak gerekir: Hz. Mevlânâ sağlığında bir dolayısıyla Sadreddin-i Konevî daha çok
tarikat pîri olmak iddiasında bulunmamışsa entelektüel çevrelerde tanınmıştır. Ancak şu da
da oğlu Sultan Veled’in teşkilatçı özelliğiyle var ki Ekberî anlayış öteki tarikat mensuplarının
Mevlevîlik kısa zamanda Anadolu coğrafyasında üst tabakalarında oldukça etkili olmuşsa da bu
yayılmış ve birçok Mevlevî Dergâhı açılmıştır. tesir daha çok İbn-i Arabî’nin eserlerini okumak
Haliyle bu durum Hz. Mevlânâ’nın ve eserlerinin
şeklinde kendini göstermiştir. Belirtmeye
92