Page 98 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 98
Fusûsu’l-hikem, Başlangıçta soğuk olan Sadreddin-Mevlânâ iltifata itibar etmez: “Hayır, belki Tanrı’dan hayat
TİEM 1933 münasebetlerinin yavaş yavaş düzeldiği bulur.” der. 3
görülüyor. Fakat Mevlânâ arada bir mesafe Mevlânâ’nın bu mesafeli tavrına bir örnek de
bırakmaya dikkat gösterir. İşte bir örnek: şudur: Bir gün Sadreddin: “Bu gece Mevlânâ’yı
Sultan Rükneddin’in mükellef bir daveti vardır. Tanrı’ya o kadar yakın gördüm ki onunla arasına
Konya’nın ileri gelen büyükleri çağrılmıştır. bir kıl bile sığmıyordu.” der. Bu sözü Mevlânâ’ya
Davetliler birer ikişer gelmektedir. Nihayet anlattıkları vakit: “O hâlde o oraya nasıl sığdı?
Mevlânâ içeri girer. Taht’a yakın bir yere, sedire Çünkü ortağı olmayan Tanrı’nın birlik âlemine
gelmesi için ısrar edilirse de gelmez. Ortadaki hiçbir şerik ve benzer sığmaz. Hz. Peygamber:
havuzun kenarına ilişir. Sadreddin durumu ‘Benim Allah ile öyle anlarım olur ki o zamanda,
kurtarmak için bir iltifatta bulunmak ister. “Her o yakınlıkta hiçbir mukarreb melek ve nebiyy-i
2
şey sudan hayat bulur.” der. Mevlânâ ise bu
2 “Bütün canlıları sudan meydana getirdik” (En’am 21/30) âyetine telmih var.
3 Feridun b. Sipehsâlâr, Tercüme-i Sipehsâlâr be Menâkıb-ı Hazret-i Hudâvendigâr, çev. Midhat Bahâri, İstanbul 1331, s. 120; aynı eser,
çev. Tahsin Yazıcı (Mevlânâ ve Etrafındakiler), İstanbul 1977, s. 89.
96