Page 88 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı

Fusûsu’l-hikem, İbnü’l-Arabî’nin ne de bir başkasının peygamberlerin hakikatlerine dair açıklamalar
TİEM env. 1933 sözünü aktarmadığını ısrarla ifade etmesi bu yapmış, fasların sayısında ve dizilişinde İbnü’l-
8
yaklaşımına örnek gösterilebilir. Türkçe’ye Arabî’nin Fusûsü’l-hikem’indeki yöntemini
Fusûsü’l-hikem’in Sırları adıyla tercüme edilen takip etmiş, fakat yukarıdaki ifadesinden de
Fükûk fî esrâr-ı müstenidât-i hikemi’l-fusûs’unun anlaşılacağı üzere kendisine “Fusûsü’l-hikem
mukaddimesindeki ifadesi de bu bağlamda şârihi” yahut “İbnü’l-Arabî şârihi” denmesini
değerlendirilebilir: “…bu kitabın girişinden haklı çıkaracak açıklamalarda bulunmadığını
başka bir bölümünü İbnü’l-Arabî’nin okuyucusuna baştan taahhüt etmiştir. 9
neşvesine göre şerh etmek istemedim, fakat Konevî Fükûk’ta ayrıca İ bnü ’l-Arabî ’nin
Allah bereketi ile beni rızıklandırmıştır.” gerçek ve sahih vârisi olarak kendisini
Konevî bu eserinde yirmi sekiz fas altında
nitelemesinin yanı sıra son vâris olduğunu
8 Sadreddin Konevî, Fatiha Suresi Tefsiri (İ’câzü’l-beyân fî te’vîli’l-ümmi’l-Kur’ân), çev. Ekrem Demirli, İstanbul: Kapı Yayıncılık,
2014, s. 205.
9 Konevî, Fusû su’l-Hikem’in Sırları, s. 12.

86