Page 83 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 83
Konevî’nin eserleri üzerine yazılan yanı sıra büyük ölçüde Ekberî fikirlerden
şerhlerde, yorumcuların Konevî’nin teşekkül etmiştir. Bu fikirlerin bir
yoğun ifadelerini anlaşılır hâle getirmeye düzen içinde Osmanlı ilim geleneğine
ve aynı zamanda birbirini tamamlayan aktarılmasında en büyük rol Konevî’nin
fikirlerini bütünleştirmeye çalıştıkları akabinde de Konevî şârihlerinindir.
anlaşılmaktadır. Şârihler metinleri
yorumlarken aynı zamanda İbnü’l- Günümüzden sekiz asır önce yaşamış olan
Arabî geleneğine bağlı olan sûfîlerin Konevî’nin bugün modern insana bıraktığı
düşüncelerinden de istifade etmişlerdir. mirası da yine onun eserlerinde aramak
İbnü’l-Fârız (ö. 1235), Müeyyidüddin-i Cendî gerekmektedir. Bu açıdan Konevî’nin
(ö. 1292?), Abdürrezzak-ı Kâşânî (ö. 1335), kitaplarına bakıldığında onun ait olduğu
Saidüddin-i Fergânî (ö. 1300) bunlardan saha olan vahdet-i vücûd düşüncesinin insanı
bazılarıdır. Bu isimlerin görüşleriyle varlık dairesinin merkezine yerleştirdiği,
Konevî’yi yorumlamak, bir bakıma Konevî bu sayede insanın kendi şerefli konumunu
üzerinden Ekberî geleneğe ait metinleri ve bulmasının mümkün olduğu görülür. Çünkü
yorumları bütünleştirmek demektir. Söz insan tüm ilâhî isimleri yani Cenâb-ı Hakk’a
konusu şerhler aracılığıyla İbnü’l-Arabî ait olan isimleri ihtivâ eden bir formda
çevresinden Konevî’ye ve öğrencilerine yaratılmıştır. Bu özelliği ona eşyayı sadece
intikal etmiş olan Ekberî fikirler, Osmanlı fizyolojik olarak yani biyolojik varlığının
entelektüel hayatına aktarılmıştır. Ayrıca izin verdiği ölçüde değil, dikey bir boyuttan,
Konevî şârihlerinin büyük bir kısmının sûfî Yaratıcı ile ilişkisini içerir tarzda bir tanıma
olmaları yanında müderrislik görevlerinin fırsatı vermektedir. İşte bu bakış açısı,
de bulunması vahdet-i vücûd geleneğine ait insana unuttuğu ya da modern zihniyetin
düşüncelerin Osmanlı medrese sistemindeki kendisine unutturduğu kapasitesini ve
yansımalarına işaret etmektedir. potansiyelini hatırlatacaktır. Bireyi,
uğruna yaratıldığı kemâli yani ontolojik
Konevî, tamamı tasavvuf nazariyatı mükemmelliği gerçekleştirmeye sevk
hakkında olan eserlerinde, genelde Tanrı- edecektir.
âlem ilişkisi gibi kapsayıcı bir konu
işlemesi sebebiyle söz konusu alanın
tikel meselelerine de temas etmiş ve bu
sayede tasavvuf nazariyatının kavramsal
ve metodolojik açıdan şekillenmesini
sağlamıştır. Konevî’yi tasavvuf tarihinde
teorisyen, başka bir ifadeyle kurucu sûfî
yapan yönü budur. O sadece yaşadığı
süreçte bir ilmî etkide bulunmuş değil,
Selçuklu’dan Osmanlı’ya intikal eden
metafizik düşüncenin baş mimarlarından
biridir. Çünkü Osmanlı düşüncesi olarak
adlandırılan sistem, kelâm ve felsefenin
81