Page 159 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 159
inşa ettirdiği türbeye babasının yanına
defnedilmiştir. Şeyhin vefat tarihi
konusunda kaynaklarda bir bilgiye yer
verilmemektedir. Türbe kapısındaki
kitabede verilen tarih ise 780/1378 olup,
şeyh muhtemelen bu tarihte vefat etmiş
gözükmektedir. Hacı İbrahim Sultan’ın ağaç
oyma sanatının eşsiz örneklerinden birisi
olan sandukası Bermende Köyü’nden Yuvan
ve Yani isimlerini taşıyan iki Rum’un da
yardımıyla, 1906 yılında Almanya’nın Konya
konsolosu tarafından Berlin’e kaçırılmıştır.
Hacı İbrahim Sultan’ın mensup olduğu
tarikat konusunda verilen bilgiler de
belirgin bir noktaya işaret etmemektedir.
Yesevilik, Vefâîlik, Mevlevilik, Bektâşîlik
ve Rifâîlik onunla bağlantılı olarak ismi
zikredilen tarikatlardır. Ali Kozan, Hacı
Beltaş-ı Velî Vilâyetnâmesi’nde dedesinin varlığını, aynı zamanda çiftçiliğin de
Hacı Bektaş-ı Velî’nin müridi oluşundan ve mavcudiyetini dolayısıyla ahi geleneklerinin Hacı Bektaş-ı
Dede Garkın’ın da Hacı İbrahim’in müridi bu tekke ehli tarafından da sürdürülmekte Veli’nin Vilâyetnâme,
olmasından hareketle onun Bektâşiyye olduğunu ortaya koymaktadır. Beyazıt Yazma
mensubu olabileceğini zikreder. Ancak Eserler Kütüphanesi,
Bektâşilik tarikatının 16. yüzyılda, Sultan Hacı İbrahim Sultan’a ait vakfiyede şeyhin B9272Dmr
II. Bayezid devrinde kurulduğu göz önüne Hüsameddin adını taşıyan bir oğlunun
alındığında bu bilgiye ihtiyatlı yaklaşmak olduğu anlaşılmaktadır. Vakfiyeden
gerekir. Gerek Hacı Bektaş-ı Veli’nin anlaşıldığına göre tekkenin idaresi Hacı
gerekse Dede Garkın’ın o dönemde İbrahim Sultan’ın vefatından sonra oğlu ve
Anadolu’da güçlü bir tesire sahip Vefâiyye’ye sonrasında da torunları tarafından devam
mensup oldukları malumdur. Dolayısıyla ettirilmiştir. Nitekim tekkenin vakfiyesinde
Hacı İbrahim ailesinin de Hacı Bektaş-ı Veli Hacı İbrahim Sultan’ın kendisinden sonra
ve Dede Garkın ile bağlantısı olsa olsa bu erkek evlâdını ve onun evlatlarını, şayet
şeyh ailesinin Vefâilik ile bağlantısını ortaya erkek evladı bulunmazsa kız evlat veya
koyar. Sultan Alâeddin Keykubad devrinden kız evladının çocuklarını mütevelli olarak
itibaren Bektâşilerin Anadolu’da güçlü belirlemiştir. Bu vakıf günümüze kadar
bir şekilde faaliyet gösterdikleri ve Sultan devam etmiştir. Osmanlı arşiv kayıtlarında
tarafından desteklendikleri de malumdur. ve tekkenin vakfiyesinden hareketle sonraki
Yine tekkenin vakfiyesinde gelir olarak dönemlerde bu soydan gelen Hacı İbrahim,
tahsis edilen çok sayıda üzüm bağının yer Sinan, Şeyh Hasan, Hızır Dede gibi isimlerin
alması bölgede üzüm ve pekmez üretiminin şeyhlik yaptıkları anlaşılmaktadır.
157