Page 59 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 59
TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLET ADAMI HÂCE-İ CİHÂN
BİR SELÇUKLU YERLEŞİMİ HOCACİHAN
MUHAMMET ALİ ORAK
Türkiye Selçuklu Devlet Adamı aileye mensup Hüseyin el Konevî’nin oğlu
Hâce-i Cihân Sahib Ata unvanıyla bilinen Fahreddin Ali
buna sadece birkaç örnektir.
Anadolu’nun Türkler tarafından fethi ile
birlikte, bu toprakların Türkleşmesi ve Hâce-i Cihân hakkında yakın zamana
İslamlaşmasında büyük gayretleri olan ve kadar menkıbevi bilgilerin ötesinde ortaya
günümüze kadar ismi gelebilmiş birçok ilim koyulabilmiş net bir biyografi yoktu.
ve devlet adamının yanı sıra bir o kadarının da Yaptığımız çalışmalarda 1006 (1598) yılında
kimlikleri tarihin sayfalarında unutulmuştur. Emin Dede isminde bir zatın yazdığı
Günümüze kadar ismi ve kişiliği hakkında “Reğaibü’l-Menâkıb” isimli Sadreddin
yakın zamana kadar çok fazla malumat Konevî’nin menkıbelerini içeren el yazmada
olmayan bu devlet adamlarından biri de yine ismi geçmeden sadece Hâce-i Cihân
Hâce-i Cihân unvanıyla zikredilen Türkiye olarak zikredilmiş olan bu zatın hayatı
Selçuklu devlet adamı idi. hakkında biraz da olsa bilgi sahibi olduk.
Burada karısının adı İsmehan, oğlununki Ali
Hâce-i Cihân, XII. yüzyılın sonu ile XIII. Can olarak geçmektedir. Hikâyede Hâce-i
yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Türkiye Cihân’ın zengin biri olduğu, kölelerinin
Selçuklu devlet adamıdır. Türkiye Selçuklu hesabını tutamayacak kadar çok kölesi
Devleti içerisinde yaptığı görevden dolayı olduğu zikredilmektedir. Hâce-i Cihân’ın
Hâce-i Cihân unvanıyla anıla gelmiş, bu malının ve kölelerinin çokluğuna nazaran tek
unvan isminin önüne geçmiş ve böylece bir erkek evladı vardır ve o da bir hastalığa
tarihi kaynaklarda yerini almıştır. Bu yakalanmıştır. Ali Can ismindeki oğlunun
problematik gibi görünen durum Ortaçağ yakalandığı bu hastalığa doktorlar çare
İslam Dünyasında çok karşılaşılan bir vakıadır bulamamışlar ve Hâce-i Cihân bir o kadar mal
hattı zatında. En bilinen örneği Muhammed harcamıştır. Bir gün Hâce-i Cihân, Sadreddin
b. Muhammed b. Hüseyin el-Belhî künyesiyle Konevî’ye gelerek çaresizliğini bildirmiş ve
bilinen Mevlâna olmakla birlikte, onun kendisinden yardım talep etmiştir. Konevî
bilinirliği belki de Ortaçağ Türkiye’sinden çaresiz haldeki bu zatın elinden tutmuş,
günümüze gelebilmiş en net sima olması oğlunun ve annesinin ismini sormuş, o da
sebebiyle aksi yönde tezahür etmiştir. Yine oğlunun isminin Ali Can, (onun) annesinin
üzerinde spekülatif tartışmalar olan Ahi Evran isminin de İsmehan olduğunu söylemiştir.
unvanıyla bilinen zat veya Konyalı köklü bir Sadreddin Konevî bir kalem kâğıt isteyerek
57