Page 62 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 62
Tüm yukarıda sözünü ettiğimiz metinlerde emirlerinden biri olduğunu öğreniyoruz.
ismi, görevi, künyesiyle ilgili hiçbir bilginin Ayrıca “Melîkü’l-Kûtûve’l-Müstahfız”
yer almadığı Hâce-i Cihân hakkında bu kez tabirinden anlaşılıyor ki, Hâce-i Cihân
karşımıza çıkan bir kitabın zahriye sayfasında Kale Muhafızıdır. İsmi günümüze kadar
onunla ilgili detaylı bilgiyi nihayet elde bilinmeyen Hâce-i Cihân’ın adının Bedreddin
ediyoruz. Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’nde Ahmed, babasının Kaysar, dedesinin Selman
bulunan “Şerhu’t- Ta‘arruf fî Ma‘rifeti’t- olduğu yazmaktadır. Sadriye Zaviyesi olarak
Tasavvuf” isimli eserin başındaki vakıf kaydı söylenen yerin yukarıda bahsettiğimiz Hâce-i
Hâce-i Cihân’a aittir. Bu vakıf kaydından Cihân’ın, Sadreddin Konevî’ye bağışladığı
Hâce-i Cihân ile ilgili birçok bilgiyi öğrenmiş ve sonradan zaviye haline gelen yer olduğu
oluyoruz. Vakıf kaydının transkripsiyonu ve kesinlik arz etmektedir. Vakfiyenin tarihi 12
tercümesi şöyledir; Ağustos 1262’dir. Bu tarih Sadriye Zaviyesi
olarak bilinen ve Konevî Menakıbnamesinde
1. Vekafe zikredilen hikâyedeki olayları da teyit ediyor.
2. el-Emîr el-Kebîr el-Hasîb en-Nesîb Melîkü’l- 1262 yılı Rükneddin IV. Kılıçarslan’ın yeniden
Kûtûva’l-Müstahfız tek başına Selçuklu tahtına oturduğu tarihtir.
3. Bedrü’d-Devlete ve’d-Din Ahmed bin Kaysar bin Vakfiye kaydında Bedreddin Ahmed’in görevi
Selman el-ma’rûf tam olarak, “Melikü’l-Kûtûve’l-Müstahfız”
4. bi Hâce-i Cihân ala’z-zâviyeti es-Sadriyyeti yani “Kale Komutan ve Muhafızlarının
radıyallâhu anhü Meliki” olarak geçmektedir. Ancak elimizde
5. ve şarrata en lâ yuhrace minhâ illâ bi rahnin Bedreddin Ahmed’in askeri görevini
vesîkin fe men öğrendiğimiz vakfiye kaydı haricinde herhangi
6. beddelehû ba‘demâ semi‘a fe innemâ ismühû ‘ala’l- bir belge olmadığı için bu konuda net bir
şeyler söylemek mümkün değildir.
lezîne yübeddilûnehü
7. inne’l-lâhe vâsiun alîm. Fî erbaîn ışrîne Ramazân Hâce-i Cihân Bedreddin Ahmed, Türkiye
senete sittî [ve] sittimieh Selçuklu Devleti’nin büyük emirlerinden,
ayrıca komutanlarındandır. Günümüzde
Büyük Emir, saygıdeğer, asîl, büyüklerin efendisi, şehir merkezinden 10 km batıda yer alan,
Kale Komutan ve Muhafızlarının Emiri ve Hâce-i Hocacihan Mahallesi’nin ilerisindeki,
Cihân olarak bilinen Devletin ve Dinin (parlayan) Sarayköy Mahallesi’nin yanı başında şehre
ay’ı, Ahmed bin Kaysar bin Selman, (bu eseri) hâkim yerde olan, bugün Takkeli Dağ olarak
-Allah ondan râzı olsun- Sadriyye Zâviyesine bilinen dağın zirvesindeki kaleye Küçük
vakfetti ve sağlam bir rehine bırakılmaksızın Gevale kuzey tarafındakine de Büyük Gevale
buradan çıkarılmamasını şart koştu. Bundan böyle Kalesi denilmekteydi. Türkiye Selçuklularında
kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, artık Kutalmışoğlu Süleyman Şah döneminden
vebali değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah’ın itibaren adı geçen, Gevale kaleleri o
lütfu ve rahmeti geniştir, ilmi her şeyi kuşatır. 24 dönemden itibaren, Haçlı-Bizans akınları
Ramazan 660 (12 Ağustos 1262). da dâhil, Selçuklu Konya’sında savunma
Bu vakıf kaydından Hâce-i Cihân olarak amaçlı olarak kullanılmıştır. Hâce-i Cihân,
ünlenen kişinin Türkiye Selçuklularının büyük I. Gıyaseddin Keyhurev, Alâeddin Keykûbâd
60