Page 124 - Dârülmülk Konya Dergisi 2023 3. Sayı
P. 124

meyilli yüzeyi dolduran farklı genişlikte ve
                 daha dar olan bu bordürler aynı zamanda
                 minberin kemerli girişine de çerçeve teşkil
                 ederler. Hafif içbükey olarak oyulmuş dört
                 santimetre genişlikteki dış bordüre kabartma
                 olarak nesih yazı işlenmiştir. Kapı açıklığının
                 sağ altında başlayıp üst tarafı dolaşarak sol
                 altta tamamlanan yazıda Selçuklu Sultanı
                 II. Kılıç Arslan’a ait şu öğüt dolu ibare yer
                 almaktadır:
                 Kapı çerçevesinin üstünde kalan ve cepheyi
                 ikiye bölen yatay kitabelik (0,10x1,03 m.
                 ebadında) kûfi yazılıdır. Panonun alt kenarına
                 kabartılan ve bütüne nispetle 1/3 oranındaki
                 alana isabet edecek şekilde düzenlenen yazının
                 harf uçları üst tarafta ince şeritler halinde
                 birkaç kere düğümlenerek tepede nöbetleşe
                 palmet ve lotuslarla tamamlanırlar. Sultan I.
                 Mesud’ a ait kitabenin metni şöyledir:


                 Değerlendirme ve Sonuç

                 Konya’nın Selçuklu başkenti olması ile birlikte
                 Müslüman Türklerin dinî görevlerini yerine
                 getirebilmesi için hızla ibadethanelerin
                 inşaasına başlanmış ve aynı zamanda bir de
                 “ulu cami”ye ihtiyaç duyulmuştur . Zaten
                                                38
                 Türklerde şehirlere bir ulu cami inşaası
                 geleneğinin bulunmasından dolayı Sultan
                 I. Mesud tarafından “Ehmedek”  olarak da
                                               39
                 bilinen, iç kaleye yaptırılan ve saltanatı da
                 temsil eden bu cami, diğer sultanların da
                 zaman içindeki ilâveleriyle bugünkü durumuna
                 gelmiştir. Bu bakımdan yapıda homojenlik söz
                 konusu değildir. Böyle olmadığı kitabelerden
                 de anlaşılmakta ve hiçbir Selçuklu eserinde
                 karşılaşmadığımız kitabe sayısı ve zenginliğiyle


                 38 H. Karamağaralı, a.g.m., s. 121-124 ve s. 127-128, şekil  2-3.
                 39  İ.H. Konyalı, a.g.e., s. 314.                                                           Minber







                                                            123
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129