Page 139 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 139
SADREDDİN-İ KONEVÎ’NİN
DERSLERİNDE BULUNAN MEŞHURLAR*
MEHMET EREN
Büyük sûfî ve muhaddis Sadreddin-i Konevî, Tasavvuf bilgisi yanında diğer dînî ilimlerde
Selçuklular dönemi Konya’sında zâhirî de övülmeye layık bir konuma sahip
ve bâtınî, aklî ve naklî ilimlerin arasını olan Konevî, bilhassa hadis rivayet eder
cemetmekle tanınan alimler arasında sayılır. ve bu ilimde talebelerine icazet verirdi.
Kitaplarında sıkça ifade ettiği gibi onun Allâme Kutbeddin eş-Şîrâzî Hadis ilminde
öğretisi seçkin zümrenin de seçkinleri olan Konevî’nin talebesi olmuş, İbnü’l-Esîr’in
kişilere yöneliktir. Babası Mecdeddin İshak, Câmiu’l-usûl adlı büyük hadis kitabını
saraya yakın, elçilik görevlerinde bulunmuş ona okumuş ve bununla devrin ileri gelen
bir ilim ve devlet adamıdır. Onun şehzâde ve alimlerine övünmüştür. Konevî’nin okuttuğu
sultanlara hocalık yaptığı da bilinmektedir. 1
bu eserin yazma nüshasındaki semâ
Babasından Konevî’ye kalan en önemli kayıtlarında Selçuklu komutan, bey ve vezir
miras onun alim ve sûfîlerle olan dostluğu isimleri de bulunmaktadır.
olmuştur. Onların başında gelen kişi
şüphesiz İbnü’l-Arabî’dir. Diğer iki önemli Bu çalışmada, önce Konevî’nin tahsil
sîmâ Evhadeddin el-Kirmânî ile Sa‘deddin hayatı ile hocalarından kısaca bahsedilecek,
el-Hammûye’dir. Konevî’nin gençlik peşinden onun derslerine katılan meşhur
yıllarında İbnü’l-Arabî ile çeşitli diyarları sîmâlar hakkında bilgi verilecek ve bazı
dolaştığı anlaşılmaktadır. Şam, Mısır ve semâ kayıtlarında geçen isimler hakkında
Hicaz’da bulunan Konevî, bu bölgelerin alim değerlendirme yapılacaktır. Böylece on
ve sûfîleri ile ilişkiler kurmuştur. Daha sonra üçüncü yüzyıl Konya’sının ilim ve fikir
Konya’ya gelerek hayatının sonuna kadar bu hayatına dair bazı tespitler dikkate sunulmuş
şehirde ikamet etmiştir. 2 olacaktır.
* Bu çalışma, yazarın “Sadreddin Konevî’nin Derslerine Katılan Meşhur Simalar” (II. Uluslararası Sadreddin Konevi Sempozyumu
Bildirileri, Mebkam Yayınları 8, Konya 2014, s. 68-77) künyeli bildirisinin yeniden gözden geçirilip genişletilmiş halidir.
1İzzeddin Keykavus tarafından Halife’ye elçi olarak gönderilmesi hakkında bk. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul
1971, s. 298, 307. Melikşah ve Keyhüsrev’in bu zâta yazdıkları Farsça şiirler kısmen zamanımıza intikal etmiş olup kültür ve sanatta
ne derece ileri bir seviyede bulunduklarını gösterir. Gıyâseddin Keyhüsrev büluğ çağına kadar babasının yanında kalıp tahsil ve terbiye
görmüştür. Hocasının Mecdeddin İshak olduğu sultanın ona yazdığı şiirden anlaşılmaktadır (Turan, a.g.e., s. 218, 237, 275, 293).
2 Ekrem Demirli, “Sadreddin Konevî”, DİA, İstanbul 2008, XXXV, s. 420.
137