Page 87 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 6. Sayı
P. 87
Bana göre Ferruh ağabey ve arkadaşları Mahir İz Hocamızın
“Kıl beşi, ye helal aşı, düşün kul kardeşi, ol her hayrın eşi,
kurtar başı…” ölçüsünü kendilerine prensip edinmiş, cefâkâr,
fedâkâr, vefâkâr ve çalışkan dava adamları nesline
mensuptular.
Okuduğumuz metinleri doğru anlamak mümkün olmuş, hayretler içinde kalmıştık.
için kelimenin, cümle içindeki kullanılış Günümüzde bilhassa gençler, erbâb-ı kalemin
özelliklerine dikkat çeker; hakikat, mensubiyetlerini bilmediği gibi bunun bir
mecaz, kinâye, atıf ve imâlarını düşünmek tür ayırımcılık sayıldığına inandırıldığından
gerektiğini, kısaca kelime bilgimizin zengin bu irtibatların göz ardı edildiği veya değersiz
olması icab ettiğini, bunun da Türkçeyi olduğu anlayışının maalesef öne çıktığını
iyi kullanan yazarları okumaktan geçtiğini belirterek bahsimize dönelim.
belirtirdi. Ayrıca cümleyi doğru kavramak ***
ve değerlendirmek için paragraftaki yerine
bakılmalı, eski tabirle “siyak-sibak ilgisini” Ferruh Ağabey doktora yapmak üzere
düşünmeli diye eklerdi.Yazıyı anlamanında İngiltere’ye gidince sohbetlerimiz ve
mevzu ve müellifin kimliği ile üslûbu hakkında derslerimiz çok sürmedi. Paris, Londra, Berlin
bilgi sahibi olmayla alâkasına işaret eder, bu gibi şehirlerde birkaç gün geçirmenin insana
bahislerde yeterli malûmat edinmiş olmanın büyük ayrıcalıklar verdiği inancının yaygın
önemini vurgulardı. olduğu günlerdi o yıllar… Bu yüzden, tatillerde
Türkiye’ye döndüğünde yine derneğe uğruyor
Bir keresinde, Milliyet’te dış politika yazan kendisiyle bu sefer batı dünyasını tanıma ve
Sami Kohen’in (Samuel Cohen) bir yazısını İngiltere hakkında sohbet imkânı buluyorduk.
okumuştuk. Ferruh ağabey’in metoduyla Bu arada dernek Yeşilay binasından o
o kısa makaleye dikkat ettiğimizde önce zaman Muallimler Birliği’nin merkezi olan
yazarın, Yahudilerce hürmet edilen dinî Çemberlitaş’taki Atik Ali Medresesindeki
hüviyete sahip bir aileden “Kohen”lerden bir odaya -günümüzdeki Birlik Vakfı Genel
olduğunu öğrenmiş, diğer taraftan Türk Merkezi- taşınmıştı. Taşındığımız bu medrese
dış politikasını arttan arda “İsrail âmâli hücresi küçük olduğundan, Sadi ağabey başta
doğrultusunda yönlendirmek maksadını olmak üzere, mühendis takımı tarafından,
taşıyan ip uçlarını” dehşetle görmüştük. ahşap malzeme ile ikiye bölünmüş, kubbe
Bir başka sefer ise “avdetî/dönme”lerden altında ayakta durulabilecek küçük bir üst
Coşkun Kırca’nın –seneler sonra, kısa bir oda kazanmıştık. Açılır kapanır bir ahşap
müddet dışişleri bakanlığı yapmıştır!- yazısını merdivenle ayakkabısız çıkılan -bizim
beraberce okuyunca satır aralarından, metnin tabirimizle- bu “kubbe altı” derneğin
arka planından çıkanların günümüz tabiriyle neşriyatı, mûsıiī âletleri ve alt kata sığmayan
bir tür sübliminal mesajlar içerdiğini anlamak
bazı eşyanın konduğu bir ardiye gibi olmakla
85