Page 19 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 19
âriflerin sadece yanlarına taşıdıkları bilgi doğru uzandılar. Mevcut siyâsî iktidarla
birikimleriyle yeni bir bağlamda ve yeni bir müzâkere içinde Varlık’a küsmeden,
tartışma zemini üzerinden varlık kazandı. dünyadan el-etek çekmeden, gözden ırak
Başka bir deyişle, Büyük Selçuklu ve olmadan ve bir serap-mekân inşa etmeden
Harizmşahlar’ın Türkistan ve İran’da ürettiği mevcut gerçeklikle yüzleştiler. Bunun için
itikadi-ilmi-irfani dizgelerin bileşenleri, hem kelâmi, hem fıkhî hem de irfâni bilgiyi
Konya’da, mevcut mahalli ve Dımeşk- sürekli canlı tuttular ve bu alanlarda yeni
Kahire gibi İslam coğrafyasının diğer eserler telif edip öğrenciler yetiştirdiler.
bölgelerinden gelen dizgelerin unsularıyla İkinciyse hem nakli hem de akli gerçeklik
hercümerç edildi, karıldı ve yeniden ifade kürelerini aynı seviyede ilgilendiren hakikat
edildi. Tarih boyunca ilmi açıdan tek bir krizi. Yukarıda sınırlı sayıda bir kısmına
merkezi olamayan İslam temeddünü, işaret edilen mevcut ilişki ağı içinde hayat
zaten, bu tarz girdi-çıktıların ve yeniden süren isimler, Fahreddin Râzî, Şihâbeddin
ifadelendirmelerin yabancısı değildi. Sühreverdî, İbn Arabî, Nasîruddin Tûsî gibi
âlim ve âriflerin fikirleri etrafında insanın
hakikati bilip bilemeyeceğini, gerçekliği
Konya’nın İslam-Türk temeddününde kavrayıp kavrayamayacağını yahut hangi
canlı bir ilim havzasına yöntemle kavrayabileceğini ve yöntemin
dönüştüğünden, fakat çeşitli krizlerin sınırlarının ne şekilde belirlenebileceğini
yaşanması nedeniyle zaman zaman bu özellikle tartışma konusu kıldılar. Bu
canlılığın zayıfladığından bahsettiniz. sorun etrafında pek çok âlim ve ârif kendi
Anadolu Selçuklular dönemi özelinde felsefî ve irfâni tutumu çerçevesinde cevap
Konya’da yaşanan fikri krizleri nasıl geliştirdi ve eser kaleme aldı. Hiç şüphesiz
sistematize edebiliriz? bu cevapların farklı alanlarda değişik şekilde
Konya ve inşa ettiği ilişki ağı ile ürettiği formüle edilebilecek yanıtları ayrı yazıların
zihniyet ve bu zihniyetin dili, temelde konusudur. Ancak bu dönemin en aslî
iki krizle mücadele etti. Birincisi sorunuyla ilişkisi içinde düşünüldüğünde,
Moğol istilâsı akabinde Türk siyâsî kaybettiği öz-güveni yeniden kazanmak için
hâkimiyetinin çökmesinin ve bu çöküşe insana iade-i itibar yapılmasını sağlayacak
bağlı olarak bir Türk şehri kurma imkânının insan-i kâmil kavramının hemen her türlü
kaybedilmesinin ürettiği kötümser ve arayışın merkezinde yer aldığı söylenebilir.
karamsar, bir tür mistik nihilizm denebilecek
ruh iklimi. Yeni bir siyâsî hâkimiyet kurmak
ve bu hâkimiyetin temerküz edeceği Konya için ifade edilen Dârülmülk
yeni bir şehir inşa etmek için uğraşılması vasfını münferit bir şehre mi, yoksa
gereken en önemli rakip ise bu ruh iklimin bilginin dolaşımı bağlamında Anadolu
ürettiği inzivacı-uzletci tasavvufî tutumlardı. Selçuklu şehirlerini kendinde
Anadolu’daki âlimler ve ârifler hem mevcut birleştiren bir merkeze mi hamletmek
şehirleri savunmaya devam ettiler hem de daha doğru olur?
yeni şehirlerin inşası için Batı Anadolu’ya Hiç şüphesiz tüm bu etkinliklerin cereyan
17