Page 27 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 27

Hubeyş Tiflîsî yazdığı otuza yakın eserle döneminin ve daha

                    sonraki asırların en üretken kalemlerinden birisi olmasına
                   rağmen tarih sayfalarında unutulmuş bir müelliftir. Osmanlı

                     bibliyografik eserler içinde sadece Kâtip Çelebi, Bağdatlı
                    İsmail Paşa ve Müstakimzade’nin ismini zikrettiği Hubeyş

                 Tiflîsî Farsça eserlerinin çeşitliliğine rağmen Farsça konuşulan
                                 bölgelerde de unutulmuş bir şahsiyettir.




                 Müstakimzâde’nin iddiasını görmezden          Hubeyş Tiflîsî’nin Bilim Konulu
                 gelmemek gerektiğini söyleyebiliriz.          Eserleri
                 Hubeyş’in doğum tarihi ve doğum yerine        Takvîmu’l-edviyeti’l-müfrede: Arapça
                 dair herhangi bir bilgimiz yoktur. Vefat      yazdığı bu eseri Abbâsî halifesi Muktefî-
                 tarihi olarak Kâtip Çelebi Keşfu’z-zunûn’da   biemrillah’a (1136-1160) takdim etmiştir.
                 629/1231 tarihini vermiş, İsmail Paşa ise     Halife’nin 555/1160 yılında öldüğü dikkate
                 Hediyetu’l-ârifîn’de 629’dan sonra ibaresini   alınarak daha önceki bir tarihte Bağdat’ta
                 kullanmıştır. Hubeyş’in kişisel biyografisine   yazıldığı tahmin edilmektedir. Bir tür eczacılık
                 dair bildiklerimiz bunlardan ibarettir. Evlenip   ve bitki bilimi sözlüğü olan eseri on üç
                 evlenmediği, çocuğunun olup olmadığını,       bölümden oluşan tablolardan hazırlamıştır.
                 hocalarının veya öğrencilerinin kimler        Her tablonun başında ilaçların farklı dillerdeki
                 olduğuna dair elimizde bilgi yoktur. Ahmed    karşılıkları, mahiyeti, iyi veya kötü olması,
                 Ateş Anadolu’daki ilk Farsça eserleri incelediği   tabiatı, faydaları, zararları, gibi konuları
                 makalesinde İsmail Hakkı Uzunçarşılı ve       yazmıştır. Sırasıyla başlıkları şu şekildedir:
                 Rıdvan Nazif’in Sivas Şehri adlı eserinde     İlacın Arapça adı, Farsça adı, Süryanice adı,
                 Sivas’ta Tiflisîler olarak bilinen meşhur bir   Rumca adı, Yunanca adı, ilacın mahiyeti
                 ailenin iki üyesine ait 791/1388-89 tarihli mezar   (ağaç, tane veya yaprak oluşu), ilaçların iyi
                 taşları olduğunu ve bu kişilerin Hubeyş’in    veya kötü oluşu, ilacın tabiatı, ilacın faydası,
                 torunları olabileceğini yazmıştır.            ilacın zararları, ilaçların zararlarını önleme
                 Tıp ve eczacılık müfredatları hakkında yazdığı   ve ilaçların muadilleri, ilaçların kullanım
                 Takvîmu’l-edviyeti’l-müfrede adlı eserini Abbâsî   şekilleri ve son olarak meşhur tabiplerin
                 halifelerinden Müktefi-biemrillah (1136-1160)   ilaçların özellikleri hakkında söylediklerinden
                 adına telif etmiş olması dolayısıyla bu tarihlerde   seçmeler. Kitap iki bölümden meydana
                 Bağdat’ta bulunduğu düşünülmektedir. Ancak    gelmiştir. Müellif birinci kitapta yedi yüz otuz
                 Bağdat’a nereden, ne zaman gittiği, Anadolu’ya   ilaç adı zikretmiş, ikinci kitapta nadir bulunan
                 ne zaman geldiği ve nerede vefat ettiğine dair   ve az kullanılan ilaçlar tanıtılmış olup sekiz
                 bir bilgimiz bulunmamaktadır.                 yüz seksen ilaç ve gıdadan bahsedilmiştir.







                                                            25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32