Page 29 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 29

yazar. Ayrıca bahsettiği ilacın bulunmaması   ile ilgili müfradat, mürekkebat, hastalık ve
                 durumunda muadillerini de söyler.            tedavilerinden bahseden bir eserdir. İçerik
                                                              açısından Farsça telif ettiği Kifayetu’t-tıb ve
                 Beyânu’t-tıb: Beyânu’s-sınâa’nın
                 tamamlanmasının ardından kaleme              Beyanu’t-tıb adlı eserlerle benzerlik gösterir.
                 almıştır. Hubeyş kitabı yirmi bölüm olarak   Hubeyş Tiflîsî’nin tıp ve eczacılık konusunda
                 tasarlamış, fakat on dokuzuncu bölümde       farklı risaleleri de mevcuttur.
                 sonlandırmıştır. Genellikle eserlerine başlarken   Medhalu’n-nucûm: Kâtip Çelebi ve İsmail
                 bir önceki eserinin adını zikreden müellifin   Paşa’nın yer verdiği bu eserin tek nüshası
                 diğer eserlerinde Beyânu’t-tıbb’ın ismine    Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde olup, Fâtih
                 rastlanmamaktadır. Bu durum akla bu eserin   Sultan Mehmed için istinsah edilmiştir.
                 Hubeyş’in son telifi olduğu düşüncesini      Girişte bu ilmi okumak tahsil etmek ve
                 getirmektedir. Mukaddimede niçin böyle bir   bilmenin şeriat temelli olması gerektiği
                 eser telif ettiğini, sağlığın insan için neden   vurgulanmaktadır. Hayır ve şerrin Allahtan
                 önemli olduğunu ve kitabı kaç bölüme         olduğuna, yıldız ve feleklerin dönmesine
                 ayırdığını yazmıştır. Buna göre kitabın birinci   bağlı olduğunu belirttikten sonra “Ender
                 bölümünde tabiplerin bilmesi gereken         fazilet-i înilm” başlığı ile nucûm ilminin diğer
                 bilgilerden, ikinci bölümden on dokuzuncu    ilimler arasındaki konumuna işaret etmiştir.
                 bölüme kadar ise tepeden tırnağa üç yüz      Ayrıca kudemanın ilimleri nucûm, tıp, kimya,
                 altmışaltı hastalığın sebep, alamet ve ilaçlarını   tılsımât olarak dörde ayırdığını ve nucûmun
                 yazmıştır. Ateşli hastalıklar ve türleri, iltihap ve   diğer ilimlerin temeli olduğunu eklemiştir.
                 türleri, insanın cildinde ortaya çıkan hastalıklar,  Kitap yedi babdan oluşmuştur. Her bab kendi
                 el ve ayaklarda ortaya çıkan hastalıklar, deri   içinde fasıllara ayrılmıştır.
                 hastalıkları, yaralar ve kırıklar, zehirlenmeler ve   Beyânu’n-nucûm: Astronomi, astroloji ve
                 ısırıklar, beyin ve sinir hastalıkları, göz ve göz   usturlab hakkında 20 bab ve 210 fasıldan
                 kapağı hastalıkları, kulak ve burun hastalıkları,   oluşmuştur. Kitabın bilinen tek nüshası
                 ağız ve diş hastalıkları, dildeki yaralar, kulak,   755/1354 tarihinde Süleyman b. Mehmed
                 göğüs ve sırt ağrıları, mide ve ciğer hastalıkları   b. Ahmed tarafından Aksaray’da istinsah
                 gibi birçok hastalığın alametlerini ve       edilmiştir. Yazma daha sonra İran Milli
                 tedavisinden bahsetmiştir.  Yirminci bölümde   Kütüphanesi’ne intikal etmiştir.
                 ise yiyecek ve ilaçların özellik ve faydalarını
                 alfabetik olarak sıraladığını dile getirmiştir.   Usûlu’l-melâhim: Farsça kaleme
                 Ancak elde mevcut yazma nüshalarda yirminci   alınmış olup, Melhame-i Dânyal adıyla da
                 bölüm yer almamaktadır. Mukaddimenin         bilinmektedir. Yirmi beş bölümden meydana
                 sonunda kitapta bulunamayan ilaçlar için     gelen eserde Güneş tutulması, Ay tutulması,
                 Farsça bir diğer telifi olan Kifâyetu’t-tıb adlı   fırtına, tabiat olaylarının sebeplerinden
                 eserine bakılmasını söylemiştir.             ve onlarla ilgili astrolojik öngörülerden
                                                              bahsedilmektedir.
                 Evdiyetu’l-edviye: Arapça telif edilmiş olan
                 bu risale, iki makale ile kaide ve kanun adı   Beyânu’s-sınâʿât: Kâtip Çelebi eserin
                 verilen alt bölümlerden oluşmaktadır. Tıp    yirmi bir bölümden oluştuğunu ve Türkçe
                                                              tercümesinden bahsetmiştir. Eserin







                                                            27
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34