Page 61 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 61

İbn Sînâ ve İbn Rüşd gibi hekim kimliğine de sahip olan
                      Müslüman filozoflar ise rüyaların psiko-fizyolojik yönü

                     olduğu gibi metafizik taraflarının da olduğunu savunurlar.
                      Bu bağlamda filozoflar, rüyaları ruhsal boyuta taşıyarak
                     anlamlandırmaya çalışırlar. Bu hususta aralarında tam bir

                     mutabakat olduğunu söylemek pek de mümkün değildir.
                   Söz gelimi Kindî, Neo-Platoncu bir yaklaşımla rüyayı ruhun

                     bedenlenmezden önceki durumunda bildiği fakat bedene
                   girince unuttuğu şeyleri hatırlama faaliyeti olarak yorumlar.




                 bir şeyi görüp daha sonra onun aynen          naklettiği görüşlerle hemfikir olduğunu
                 rüyasında olduğu şekilde gerçekleştiğine şahit   düşünebiliriz.
                 olabilir. Ya da uyanıkken hafızası iyi olmayan   Hubeyş’in rüya türleri hakkındaki nakilde
                 birinin rüyasında hafızası güçlü olabilir.    bulunduğu ilk kaynak olan Danyal
                 Şiirler söyleyebilir. Rüyasında işittiği şeyleri   Peygamber’in tasnifine göre rüyalar iki farklı
                 hafızasında tutabilir. Uyandığında bunlar     kategoriye ayrılırlar. Birinci kategorideki
                 hakkında bilgi verebilir. Eğitimsiz kişiler   rüyalar rüyayı görenin hâlini yansıtan
                 rüyalarında oldukça hikmetli sözler söyleyip   rüyalardır. İkinci kategorideki rüyalar ise
                 bunu uyandığında hatırlayabilir.
                                                               rüya sahibinin geleceğini ilgilendiren türde
                 Rüya türleri hakkında Hubeyş’in daha çok      rüyalardır. Her iki kategorideki rüyalar
                 dinî geleneğin kaynak metinlerine başvuruyor   kendi içinde dört ana gruba ayrılırlar. Bu ana
                 görünür. Bununla beraber nakil yaptığı        grupların ilki emir rüyalarıdır. İkincisi zecr
                 kaynakların rüya tasnifi ile ilgili açıklamaları   yani yasaklama içerir. Üçüncü grup rüyalar
                 tıbbî-felsefî yorum teorisiyle birleşir. Hubeyş   korkutucu rüyalardır. Bunlara münzire rüyalar
                 rüyaları sınıflandırırken Danyal Peygamber,   denir. Dördüncü grup rüyalar ise müjde verici
                 Câfer-i Sadık ve İbn Sîrîn’e atfedilen        rüyalardır. Bunlara mübeşşire adı verilir.
                 metinlerden nakiller yapar. Nakil yaptığı     Hubeyş’in İmam Cafer’den yaptığı nakilde ise
                 şahıslardan Kirmânî dışında kalan isimlerin bu   rüyalar üç ana grupta tasnif olunur. Bunların
                 gerçekten nakledilen görüşü benimsediklerini   ilki muhkem yani açık seçik ve doğru rüya,
                 düşünmek zordur. Bununla beraber tedavülde    ikincisi müteşâbih yani anlamı tam olarak
                 olan metinlerde onlara bu görüşlerin nispet   açık olmayan aksine sembolik yönü ağır
                 edildiğini görürüz. Hubeyş ise rüya tasnifinde   basan ve yorumlanması gereken rüya ve
                 sadece bu şahıslara nispet edilen görüşleri   üçüncüsü ise adgâs-ı ahlâm yani karmaşık ve
                 nakletmekle yetinir. Bu hususta kendisine     yorumlanması gerekmeyen rüyalar. Adgâs-ı
                 ait herhangi bir görüş belirtmediği için onun








                                                            59
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66