Page 56 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 56
bağlamda, İbn Sînâ rüyanın oluşumunda ve feleklerin nefislerinden kaynaklanan bilgiler
Fârâbî’nin teorisine çoğunlukla benzeyen bir ise son derece önemlidir. Nefs, uykuda beş
teori ortaya koyar. Onun teorisinde de nefsin duyusunu kullanmadığından mütehayyile gücü
iç güçlerinden mütehayyile gücü başroledir. aktif hâle gelir ve yukarıda sayılan etkilere
İbn Sînâ Fârâbî’nin iç duyularla ilgili fazla açık olur. Bu bağlamda her bir etkiye uygun
üstünde durmadığı meseleleri detaylandırır. suretler nefs tarafından idrak edilir. Bu rüyalar
Buna göre, rüya, müşterek duyu (hiss-i içerisinde filozofun özellikle üzerinde durduğu
müşterek) tarafından algılanan ve maddeden tür fâil sebepten kaynaklanan rüyalardır. Bu
soyutlanmış formların duyusal bir temsili tür rüyalarda bilgi faal akıldan önce insan
olarak ortaya çıkar. Bu temsil, musavvire ve aklına aktarılır, oradan da mütehayyile gücüne
mütehayyile diye adlandırılan güç tarafından ulaşır. Mütehayyile gücü ise kişinin yaratılıştan
oluşturulur. Dolayısıyla rüya içsel bir süreçtir getirdiği özelliklere göre veya ahlâkî eğitimiyle
ve ma’ânî olarak adlandırılan anlamlardan ulaştığı yetkinliğe göre bu suretlerin kendisini
hareketle şekillenir. Bu anlamlar, ilk olarak veya benzerlerini idrak eder. Bu çerçevede İbn
müşterek duyu tarafından birleştirilen bireysel Sînâ, ahlâkî kemâle sahip bir kişinin metafizik
algılardan, müfekkire tarafından soyutlanarak etkilere daha açık olduğunu kabul eder. Sadık
hafıza gücüne kaydedilir, ardından musavvire rüyalar bu tarz kişilere ait rüyalardır.
ve mütehayyile tarafından saklanır. İbn Sînâ rüya görenleri de bağlama göre
İbn Sînâ’ya göre, rüyada mütehayyile gücü üç değerlendirerek onlar arasında ayrıma gider.
sebeple harekete geçer. Bunlardan ilki maddî Ona göre rüya gören insanlar arasında fark
sebep konumundaki ahlâttır. Bedendeki mütehayyile yetisinin gücünden kaynaklanır.
ahlâtın fazlalık veya eksiklikleri insanın Zira mütehayyile yetisi bütün insanlarda eşit
mütehayyile gücünü harekete geçirip ilgili seviyede değildir. Aynı zamanda insanların
konuda rüya görmesine sebep olabilir. İbn rüyaları mizaçlarının itidaline bağlı olması
Sînâ bedenin sebep olduğu rüyaları adgâsu dolayısıyla da rüya konusunda eşitlik yoktur.
ahlâm olarak niteler. İkinci sebep nefsin Buna ek olarak rüyanın görülme vakti de
bâtınî idrak güçleridir. Buna göre kişinin rüyaların değerini belirler. Bu bağlamda
gündüz meşgul olduğu, düşündüğü, tahayyül her rüya seher vakti gibi uygun vakitte
ettiği şeyler uyku hâlindeyken nefsin iç görülmediği için sadık olmayabilir. Öte yandan
güçleri tarafından sürdürülür. Bu durumda yukarıda zikrettiğimiz üzere ahlâkî yetkinlik
mütehayyile yoluyla nefs, konuyla ilgili de rüya konusunda bir ölçüttür. Nefslerini
suretleri veya benzerlerini üretir. Bu iki sebep doğruluğa alıştırmamış, yalancı, kötü düşünce
Galen’in anlayışının devamı gibidir. Ancak ve kötü niyet sahibi kimselerin rüyaları sadık
rüyanın fâil sebebi denilebilecek olan üçüncü değildir.
sebep ise metafizik etkiler ve sebeplerdir. İbn Sînâ’ya göre sadık olsalar dahi her rüya
Bu etkiler ve sebepler ise mufârık akıllar, açık ve anlaşılır bir yapıda değildir. Rüyanın
felekî nefisler ve feleklerdir. İbn Sînâ, felekler açık ve anlaşılır olmamasının çeşitli nedenleri
sebebiyle görülen rüyaları gelecekle ilgili bir vardır. Bu nedenler herkes açısından hemen
uyarı ve gayba dair bir bilgiyi ihtiva etmediği hemen ortaktır. Söz gelimi ahlâkî açıdan
için dikkate almaz. Öte yandan mufârık akıllar
54