Page 54 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 54
demirci, demiri; asker, silahları rüyasında hekim kimliğine de sahip olan Müslüman
görür. Aynı şekilde, kendisini rüyasında kar filozoflar ise rüyaların psiko-fizyolojik yönü
ve buzla çevrilmiş olarak gören bir kişi, olduğu gibi metafizik taraflarının da olduğunu
muhtemelen üzeri örtüsüz yatmaktadır savunurlar. Bu bağlamda filozoflar, rüyaları
veya yattığı yerin kapısı, penceresi açık ruhsal boyuta taşıyarak anlamlandırmaya
bırakılmıştır. Dolayısıyla bu rüya, bedeninin çalışırlar. Bu hususta aralarında tam bir
algıladığı soğuk hissinin doğal bir sonucudur. mutabakat olduğunu söylemek pek de
Benzer şekilde, rüyasında sıcaklık gören veya mümkün değildir. Söz gelimi Kindî, Neo-
güneşe maruz kalan bir kişi, uyandığında Platoncu bir yaklaşımla rüyayı ruhun
kendisini üzerine çok fazla örtü sarılmış bedenlenmezden önceki durumunda bildiği
olarak bulur. Ya da acıyla bağırıyorsa ve fakat bedene girince unuttuğu şeyleri
uyandığında gerçek fiziksel bir acı çekiyorsa, hatırlama faaliyeti olarak yorumlar. Dolayısıyla
bunlar da doğal bir nedene dayanmaktadır. Kindî’ye göre rüya mâkûlâtın hatırlanmasıdır.
Bu tarz rüyalar hekimlerin teorisi açısından Bir diğer Müslüman filozof olan Fârâbî’nin
yorumlanmaya uygun değildir. rüya teorisi ise Kindî’nin teorisinden farklıdır.
Ona göre rüya Kindî’nin söylediği gibi
Rüyanın ikinci kaynağı ise insandaki hıltlardır
ve psikolojik tarafı ağır basar. Beden sıvılarının yalnızca mâkûlatın hatırlanması anlamına
etkisiyle oluşan rüyalar sağlık açısından bir gelmez. Aksine rüyalar duyusal tikeller ve
hekime oldukça faydalıdır. Çünkü bu anlamda mücerret akledilirlerle ilgili olabilirler. Fârâbî,
bu türden rüyalar hastanın sağlık durumunu rüya teorisinin merkezine mütehayyile gücünü
tehdit eden unsuru tespite yol açan veriler yerleştirir. Bu güç kendisine etki eden etkenler
sunmaktadır. Bu bağlamda uyku sırasında çerçevesinde rüyayı oluşturmaktadır.
meydana gelen suretler, insanın mizacındaki Bu bağlamda kabaca Fârâbî’nin rüyaları psiko-
etkin hıltı gösteren işaretler sayılır. Safra fizyolojik ve metafizik olmak üzere iki ana
hıltının egemen olduğu kişi, rüyasında her gruba ayırdığı söylenebilir. Bunların ilki Galen
şeyin ateş, lamba, mum ve sıcaklık olduğunu tıbbının öngördüğü şekilde insan bedenini
görür; Sevdâ hıltının egemen olduğu oluşturan ahlâtın mizacı, duyu verileri,
Melankolik mizaçlı kişiler ise karanlık, düşünme ve istek gücünün mütehayyile ile
yılanlar, akrepler ve zehirli nesneler gibi işbirliğinin sonucudur. Bu tür psiko-fizyolojik
korkularla mücadele eder; Balgam veya mâî temelli rüyalar, insan bedeninin ve idrak
mizaçlı kişiler ise nehirler, denizler, kar, nem, güçlerinin, uyku sırasında fonksiyonlarına
buz ve su görür; Kan hıltının egemen olduğu devam etmeleri sonucunda mütehayyilede
Demevî/Sanguin mizaçlı kişi ise bahçeler, oluşurlar. Dolayısıyla bu tür rüyalarda insan
çimenlikler, meyve bahçeleri ve hoş kokulu günlük hayattaki tecrübelerini, şuuru aktif
otlar gibi zevk ve keyif verici şeyler görür; ya değilken devam ettirmektedir. Fârâbî bu
da benzer bir ilişkiyle kanama, hacamat ve tür rüyalardan kategorik olarak ayrı bir rüya
kanla ilgili nesneler görür. Bu, rüya ve yorum türünden daha bahseder. Bu tür rüyada faal
teorisi Hipokrat’ın teorisiyle aynıdır. akıl ve mütehayyile gücü işbirliği içindedir.
Buna göre mütehayyile, tıbbî rüyada olduğu
Aynı zamanda İbn Sînâ ve İbn Rüşd gibi
üzere yalnızca duyusal olgularla sınırlı kalmaz,
52