Page 53 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 53

Ehl-i Hadis ve din ilimleri geleneğine bağlı   dili önem arz eder. Yorumcu rüya görenin
                 yorum teorisi rüyaları genel olarak hadisteki   ana diline vâkıf ise rüyada görülen sembolü
                 ayrıma dikkat ederek sadık, şeytani ve bu    bu çerçeveye uygun şekilde tahlil ederek
                 iki kategorinin dışında kalan kişinin maddî   rüyayı yorumlayabilir. Bu bakımdan dinî-şer’î
                 dünyasındaki ahvâlinin yansıması olan suretler  yorum teorisinin “beyânî” bir teori olduğunu
                 şeklinde üçe taksim eder. Bunlardan sadık    söylemekte bir sakınca yoktur.
                 olan kısım rüya olarak adlandırılırken şeytan   Dinî-şer’î rüya yorum teorisine göre rüya
                 etkisiyle ortaya çıkan suretler hulm olarak   yorumu oldukça önemli olduğu kadar risklidir
                 adlandırılırlar. Sadık rüyanın bir diğer adı ise   de. Bunun nedeni rüyanın (hulm değil)
                 mübeşşiredir ve bu tarz rüyalar nübüvvetin   nübüvvetle ilişkisidir. Rüyaların nübüvvetin
                 kırk altı cüzünden biri kabul edilmiştir. Rüya   kırk altı cüzünden biri olduğunu kabul eden
                 yorumu teorisinde de bu ayrım etkindir.      bu gelenek rüya yorumu konusunda ehliyetli
                 Sadık rüya yorumlanırken hulm tarzı rüyaların   olmayanların nübüvvetle oynadıklarını ileri
                 yorumlanması söz konusu değildir. Günlük     sürerek bu konuda ciddiyeti esas alırlar.
                 hayatın devam olan rüyaların ise bu teori
                 açısından hiçbir epistemik değeri bulunmaz.  Rüya yorumu hakkındaki bir diğer teori ise
                                                              filozoflar ve hekimlerin teorisidir. Bu rüya
                 Dinî-şer’î rüya yorum teorisine göre, rüyalar   teorisi, tıp, psikoloji ve felsefe ile iç içe geçmiş
                 hakkında kadim ya da çağdaş tıbbın, felsefenin   bir anlayışa dayanır. Dolayısıyla, bu teori
                 ve psikolojinin açıklamaları sorunludur.     genellikle Antik Yunan tıbbı (Hipokrat ve
                 Geçmişte yaşayan bazı din âlimleri rüyaları,   Galen) ve Neo-Platoncu metafizik etkisiyle
                 ahlât-ı erbaadan kişide egemen olan unsura   şekillenmiş olup, rüyalar hem fizyolojik
                 binaen açıklayan kadim tıbba ait yorumu      hem de metafiziksel bir olgu olarak ele
                 bir ölçüde anlaşılabilir kabul etmişlerse de   alınır. Bu bağlamda rüyaları aslında psiko-
                 hem bir delile dayanmadığı hem genel geçer   fizyolojik ve metafizik olmak üzere iki ana
                 olmadığı için bu teoriyi yetersiz bulmuşlardır.   kategoriye ayırmak gerekir. Tıbbî açıdan
                 Öte yandan antik Yunan felsefesinin takipçisi   rüya, psiko-fizyolojik bir olgudur. Kaynağı da
                 olan filozofların rüyaları mikrokozmos-      bütünüyle ya bedenseldir veya beden dışı bir
                 makrokozmos mütekâbiliyeti çerçevesinde ele   fiziksel unsurdur. Buna göre rüya ya insanın
                 alan ve yeryüzünde gerçekleşen olayların ulvi   maddî dünyadaki birtakım meşguliyet ve
                 âlemdeki nakışlarına denk düşmesi şeklinde   maruziyetlerinden ya da insan bedenindeki
                 açıklayan teorisini de delil yetersizliğine   dört sıvıdan kaynaklanmaktadır ve bize insan
                 dayanarak kabul etmemişlerdir.
                                                              sağlığı hakkında bir tahlil sunmaktadır. Bu
                 Dinî-şer’î rüya yorum teorisinin merkezinde   bağlamda, rüyanın iki kaynağı vardır. Bunların
                 Kur’ân ve sünnetteki rüya yorum örnekleri    ilki zihnin herhangi bir baskın düşünceyle
                 vardır. Bunların yanı sıra dil ve örf ve ananeler   meşgul olduğu durumlarda, uykuda kişinin
                 de teorinin pratiğe aktarımında etkin        uyanıkken en çok ilgisini çeken nesnelerin
                 roldedir. Rüyada görülen nesnelerin lafızları   imgelerini doğal olarak çağrıştırmasıyla ortaya
                 âdeta tefsir ilminde olduğu gibi ele alınarak   çıkar. Örneğin, bir aşık, sevgilisini rüyasında
                 tahlil edilir. Bu açıdan rüyayı görenin ana   görür; bir tüccar, malını; dokumacı, tezgahını;









                                                            51
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58