Page 69 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 69

BİLGE VEZİR NECMEDDİN EN-NAHCUVÂNÎ’NİN
                 SULTAN KEYKUBAD’A İTHAF ETTİĞİ


                 BİR TIP KİTABI ÜZERİNE




                 EŞREF ALTAŞ






                 Bu makale Dârülmülk’te vezirlik yapmış bir    vefat etmiştir. Bununla birlikte Nahcuvânî’nin
                 kadı, bilge ve tabibin hayatını ve I. Alâeddin   doğrudan Râzî’den ya da onun öğrencilerinden
                 Keykubad’a ithaf ettiği bir tıp kitabının     eğitim alıp almadığına dair kesin bir bilgi
                 hikâyesini anlatmaktadır. Anadolu’nun bin     yoktur. Eserlerinden hareketle, onun İbn
                 yıllık Türk tarihinde, henüz hayatı yazılmamış   Sînâ ve Râzî eliyle ortaya çıkan yenilenme
                 bir âlim-vezirin ve onun henüz tanıtılmamış   döneminin ilmî paradigmasına mensup bir
                 bir tıp kitabının varlığı, düşünce tarihimizde   âlim olduğunu söylemek mümkündür.
                 kat edilmesi gereken uzun yolu gözler önüne   Nahcuvânî’nin fıkıh, mantık, felsefe ve tıp
                 sermektedir. Bu âlim-vezir devrinin yazarları   alanlarındaki eserleri göz önüne alındığında,
                 tarafından “bilginlerin bilgini, her ilimde   onun bu geleneğe mensubiyeti daha tutarlı
                 engin bir deniz, parlak bir lamba, bereketli bir   bir şekilde savunulabilir. Nahcuvânî, Râzî’nin
                 bulut” olarak tanımlanan Necmeddin Ahmed      el-Mahsûl’u üzerine yazdığı Telhîsu’l-Mahsûl
                 b. Ebîbekir b. Muhammed en-Nahcuvânî’dir      adlı eseriyle fıkıh literatüründe önemli bir
                 (ö. 651/1253). Derin bilgisi ve adaletli yönetimi   iz bırakmıştır. Karafî, Şemseddin İsfahânî,
                 nedeniyle kendisine “devrin Aristosu” ve      İsnevî ve Tâceddin Sübkî gibi fıkıh âlimleri bu
                 “ikinci Büzürgmihr” unvanları verilmiştir.
                                                               eserden nakiller yapmışlardır. Nahcuvânî, felsefe
                 Nahcuvânî Selçuklu yurdu olan Nahcivan’da     alanında İbn Sînâ’nın el-İşârât, eş-Şifâ ve en-Necât
                 doğdu. XII. ve XIII. yüzyıllarda,             adlı eserlerini eleştiren geniş bir eser kaleme
                 Azerbaycan’ın Nahcivan, Beylekan,             almıştır (Nakzukavâidi’l-İşârât ve keşfutemvîhi’s-
                 Urmiye, Meraga, Merend, Hoy ve Zencan         Şifâ ve’n-Necât). Ardından, bu eserinin ana
                 gibi şehirlerinde Selçuklular tarafından      önermelerini içeren daha özet bir çalışma olarak
                 kurulan medreseler fıkıh eğitim merkezleri    Lubâbu’l-mantıkvehulasâtu’l-hikme adlı eserini telif
                 haline gelmişti. Bu medreseler hem Büyük      etmiştir. Onun, bu iki eserin özünü oluşturan ve
                 Selçukluların hem daha sonra Anadolu          öğrencilerin felsefe eleştirisi üzerine çalışmalar
                 Selçuklularının bürokrat ihtiyaçlarını        yapabileceği Zubdetu’n-Nakz ve lubâbu’l-keşf adlı
                 karşılamıştır. Nahcuvânî de eğitimini bu      üçüncü bir eseri daha bulunmaktadır. Hûnecî
                 medreselerde almıştır. Nahcuvânî Râzî’nin     ve İbn Kemmûne gibi isimler bu eserler üzerine
                 Azerbaycan şehirlerinden gelen çok sayıdaki   çeşitli çalışmalar yapmış ve Nahcuvânî’nin
                 öğrencisiyle hemşehri ve çağdaştır. Onlar     görüşlerini eleştirmiştir. Nahcuvânî’nin İbn
                 gibi Râzî’nin eserleri üzerine şerhler yazmış   Sînâ - Râzî tıp geleneğindeki katkıları ise aşağıda
                 ve onlar gibi hicri VII. yüzyılın ortalarında   tartışılacaktır.








                                                            67
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74