Page 149 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 149

için değişik yerlerden Konya’ya gelip       Muîneddin, Şeyh Sadreddin’in (Konevî)
                 Konevî Kütüphanesi’nde çalışmışlardır.      evinde bir meclis tertip etmişti. Emîr-i mahfil
                 Onlardan bazıları şunlardır: Yâr Ali eş-    Kemaleddin, sohbet esnasında “Mevlânâ’nın
                 Şîrâzî (ö. 814/1412), Seyyid Şerif el-Cürcânî   adamları acayip adamlar” dedi, “çoğu halktan,
                 (ö. 816/1414), Fîrûzâbâdî (ö. 817/1414),    şehirdeki esnaf ve işçi taifesinden. Fazilet ve
                 Akşemseddin (ö. 862/1457) ve Molla Câmî     bilgi erbabı onun yanına hemen hemen hiç
                 (ö. 898/1492). 40                           varmıyor gibi. Fakat nerde bir çulha, nerde
                                                             bir bakkal, nerde bir terzi varsa onu müridliğe
                                                             kabul ediyor.” Mevlânâ halkın, esnafın ve
                 Mevlânâ ve Konevî’nin devlet                işçinin nasıl aşağı görüldüğünü bildiren bu
                 adamlarıyla münasebetleri                   sözleri duyunca pek gücendi ve “a kahpenin
                                                             kardeşi” dedi, “Mansur’umuz hallaç değil
                 Mevlevî kaynaklarındaki menkıbelerin
                 çoğunda Mevlânâ geleneksel anlamıyla        miydi? Buharalı Ebû Bekir bez dokumaz
                 bir sûfî, Konevî ise tasavvuf kitaplarında   mıydı? Bir başka kâmil camcı değil miydi?
                 tanımlanan ehl-i zâhire mensup bir alim     Sanatlarının irfanlarına ne ziyanı dokundu?”
                 olarak tavsif edilir. Ayrıca, Konevî’nin    Zaten Mevlânâ kendisini sevenlere mutlaka
                 üst düzey kesimlerle sıkı irtibatına işaret   ellerinin emeğiyle geçinmelerini, mutlaka
                 edilerek bunun bir tür böbürlenme anlamına   bir iş yapmalarını, alış-verişte bulunmalarını
                 geldiği ima edilir. Buna karşılık, Mevlânâ’nın   tavsiye eder ve “dostlarımızdan bu yolu
                                                                                           43
                 toplumun bütün kesimlerinden insanları      tutmayan bir pula değmez” derdi.
                 etrafına toplayan bir sûfî olduğuna vurgu   Öte yandan, Konya’nın en büyük şeyhi
                 yapılır. 41                                 ve bilgini Sadreddin-i Konevî idi. Tekkesi
                                                             âdetâ bir saraydı. Devletten büyük bir geliri
                 Sâhib Fahreddin, Muîneddin-iPervâne,
                 Celaleddin Müstevfî, Cacaoğlu Nureddin,     vardı. Etrafına halkın münevver tabakası
                 Mecdeddin Atabek ve diğer beyler bir gün    toplanmıştı. Saray yavrusu konağında
                 Mevlânâ’nın ziyaretine gelmişlerdi. Mevlânâ   hadis okuturdu. Muîneddin Süleyman ve
                 onlarla uzun müddet konuştuğu için asıl     damadı, Atabek Mecdeddin, Müstevfî
                 sevenleri bu esnada yanına girememişti.     Celâleddin Mahmud, Hatîroğlu Şerefeddin
                 Beyler çıkıp gidince, bu toplantıdan sıkıldığı   Mesud’un oğlu Emir Nizâmeddin Evhad,
                 anlaşılan Mevlânâ “dua etmek gerek”         Germiyanoğulları beyliğini kuran Yakub
                 dedikten sonra arzusunu “beyler halkın      Bey’in oğlu Seyfeddin Alişîr gibibeyler,
                 ve kendilerinin işleriyle uğraşsınlar da    vezirler ve bilginler Konevî’nin derslerine
                                                                            44
                 bize zahmet vermesinler” cümlesiyle dile    devam ederlerdi.  Aşağıda bunların
                 getirdi. 42                                 biyografilerine dair bazı bilgiler verilecektir.


                 40 Bayram, agm., s. 182.
                 41 Demirli, agm., s. 421.
                 42 Gölpınarlı, a.g.e., s. 221.
                 43 Gölpınarlı, a.g.e., s. 219-220; krş. Eflâkî, a.g.e., I, 162.
                 44 Gölpınarlı, a.g.e., s. 232.







                                                            147
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154