Page 146 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 146

Bu fakir, Şeyh Necîbeddin Ali b. Büzgaş    b. Müeyyideddin (Mahmud b.
                                       eş-Şîrâzî’nin sohbetinden ayrıldıktan sonra,   Sâid) el-Cendî
                                       efendimiz ve şeyhimiz, hakkın ve dinin
                                       önderi, peygamberlerin efendisinin ilimlerinin   Bâtınî ve zâhirî ilimlere vakıf olan Cendî,
                                       varisi, muhakkiklerin sultanı Muhammed     hocası Konevî’nin teşviki ile İbnü’l-Arabî’nin
                                       b. İshak Konevî’nin şerefli sohbet, irşat ve   Fusûsu’lhikem’ine şerh yazan ilk kişidir.
                                       hidayetine kavuştu, faziletlerden, zâhir ve   Konevî’ye on yıl hizmet ettikten sonra onun
                                       bâtın adabından iktibas etti, şeriat, tarikat   vefatı üzerine 673/1274 yılında Bağdat’a
                                       ve hakikat ilimlerinden terbiye gördü ve   gidip irşat faaliyetinde bulunmuş, İbnü’l-
                                       bunlardan son derece istifade etti.        Arabî’nin Mevâkıu’n-nücûm adlı eserini burada
                                                                                  şerh etmiştir. Sonra Bağdat’tan ayrılarak
                                       Meşâriku’d-derârî adlı eserine Konevî’nin   Pervâneoğulları’nın hakimiyeti altındaki
                                       yazdığı takrizden, Konevî’ye Mısır ve      Sinop’a gidip orada Nefhatü’rrûh’u yazmıştır. 29
                                       Anadolu’da refakat eden talebeleri arasında
                                       Fergânî’nin de bulunduğu anlaşılmaktadır.   Cendî’nin Fusûs şerhi, sonraki şarihler
                                       Konevî, bazı öğrencilerin Kasîde-i Tâiyye  için önemli bir kaynaktır. Zira onda başka
                                       derslerinde yapılan açıklamaları daha      eserlerde bulunmayan çok sayıda tahkîkât
                                       sonra derleyip toparlamak niyetiyle not    mevcuttur. Arapça’nın fesahat ve belâgatine
                                       aldıklarını, lâkin “meşâyihin iftiharı, alim   hâkim olan Cendî’nin bu şerhten başka
                                       ve ârif kardeşim” dediği Fergânî’den başka   İbnü’l-Fârız’ın Kasîde-i Tâiyye’sine benzer
                                                                                                   30
                                       hiç kimseye bunları derleyip eser hâline   bir kasidesi vardır.  Vefat tarihi hakkında
                                       getirmenin müyesser olmadığını söyleyerek   691/1292,695/1296 ve 700 (1301) yılları
                                       ondan övgüyle bahseder. Fergânî Farsça     söylenir.
                                       olarak yazdığı Meşâriku’dderârî’yi sonra
                                       Arapça yazarak iki ciltlik meşhur eseri
                                       Münteha’l-medârik’i meydana getirmiştir.   c. Şeyh Fahreddin (İbrahim b.
                                       Selçuklu veziri Muîneddin Süleyman         Büzürcmihr) el-Irâkî (ö. 688/1289)
                                       Pervane ile yakın dostlukları olduğu, onun   Aslen Hemedanlı olup tahsilini
                                       Kasîde-i Tâiyye derslerinin bir kısmına    tamamladıktan ve uzun müddet
                                       bizzat katılmasından ve Fergânî’nin bu eser   Kalenderlerle dolaştıktan sonra Gazne
                                       üzerine yazdığı şerhi ona ithaf etmesinden   yakınlarındaki Multan’da yirmi beş yıl
                                       anlaşılmaktadır. Fergânî’nin Konevî ve     boyunca Şeyh Bahâeddin Zekeriyya’nın
                                       İbnü’l-Arabî’nin fikirleri doğrultusunda   (ö. 661/1262 veya 666/1267) hizmetinde
                                       yazdığı bu iki şerh, tasavvuf düşüncesinin   bulunmuştur. Ölümünden sonra onun yerine
                                       temel eserleri arasında sayılmış ve sonraki   geçmiş ama diğer dervişlerin muhalefeti
                                       birçok esere kaynaklık etmiştir. 28        üzerine bu makamında kalamamıştır.



                                       28 Kılıç, a.g.md., s. 378-379. Fergânî hattıyla yazılmış 669/1270 tarihli bir İ‘câzü’l-beyân nüshası, eserlerinin yazımında hocası Kon-
                                       evî’ye kâtiplik yaptığını veya onun kitaplarını istinsah ettiğini gösterir.
                                       29 Süleyman Uludağ, “Cendî”, DİA, İstanbul 1993, VII, s. 361.
                                       30 Molla Câmi, a.g.e., II, s. 741-743.







                                                                              144
   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151